Bir üstat hayallerin şuan karşında duran o duvar olsun ve onlara emin adımlarla yürü demişti. Yürümüştüm. Birkaç adım sonra bir omuz darbesiyle sarsıldım. Hayallerime giden o yoldan çıkmıştım. İşte bütün alegori de burada başlıyordu. Yoldan çıkmak mı, tekrar yola çıkmak mı?
Bazen hayallerinize emin adımlar ile yürürken birçok insan ve durumla karşılaşırsınız. Kimi zaman hayallere bir adım daha yaklaştırır, kimi zamansa hiç ummadığınız anda yolun dışında bulursunuz kendinizi. Hayallerinize ulaşmak için gösterdiğiniz onca çabadan sonra bir bakmışsınız ki o hayal artık daha da uzağınızda. Vazgeçişler, yolu yarıda bırakıp gitmeler, veya bir engele toslayıp pes edenler… Yoldan çıkmak bu kadar kolayken, tekrar yola çıkmak oldukça güçtür. Bunu başarmak bir hayli güçlü bir irade ister. Emin adımlarla yürüdüğünüz hayal rahını daha da emin adımlar ile yürümeniz gerektiğini işte bu yoldan çıktığınız anlarda öğrenmelisiniz. Bu inanç içinizde saklı değil mi?
Edison ampulü icat etmek için yaklaşık 5bin deneme yapar. Her denemesinde bir yanlışını görür ve onu düzeltir. Belki 5bin yanlışı düzeltmek gözünüze güç gelebilir. Ama o güçlüğün arkasında kesin bir gayret ve irade var ki, o gayret ve irade de insanoğluna çok büyük faydalar sağlamıştır. Hayat bir kez yoldan çıkmak ile bitmeyecek kadar uzun, deneyebilirsiniz. Ancak bir daha yola çıkmak için de bir o kadar kısa.
Bizler kimi zaman güçlü inançlara sahip olduğumuzu düşünerek yaşarız, ki buna yaşamak denilmez. Sadece bir yanılgıdır bu. Yaşama dair en ilginç ama bizi en ayakta tutan yanılgı budur. İnsan varoluşu gereği güçlü inançlara sahiptir aslında. İnanmak, başarmanın yarısıdır demez mi Roosevelt? İşte, insanoğlu da başarmak için inanır, bazen doğruya bazense tamamen yanlışa. Burada belirleyici olansa yanlıştan doğruya dönmektir. Yani tekrar yola çıkmak. Bizler şu hayatta her şeye inanırız da bir tek kendimize samimiyetle inanmayız. Çünkü en güçlü yalancıyı da içimizde saklarız. Evet, aslında aynaya baktığında gördüğün o kişi, o mükemmel kişi senin yalancındır. Güçlü inanca sahibiz deriz, ancak yola tekrar çıkamayız. Çünkü eksiğiz, ruhen.
İnsanoğlu her şeyi aşabilir. Birinin yokluğunu aşabilir, birinin var iken yokluğunu da aşabilir. Ama kendi içindeki benlik yokluğunu asla aşamaz. İçinde bir yerde büyüyen o his onu her daim yer bitirir. Bizler tekrar yola çıkmalıyız. Benliğimizi bulmak için, hayallerimize ulaşmak için, özgür bir yaşam için… Bağlılık duyduğumuz ve bizi o yoldan çıkardığını düşündüğümüz kişileri ve durumları hayatımızdan uzaklaştırmalıyız.
***
Üstat bir sözünde binlerce şey anlatıyor aslında. Ben bunları şöyle özetleyebilirim:
- Yaşama dair en önemli ödevimiz kendimizi her anlamda ayakta tutmaktır.
- Yoldan çıkmak değil, önemli olan tekrar yola çıkmaktır.
- Hayatın hediyeleri en az çabayla kazanılacak kadar ucuz değillerdir. Çaba göstermeliyiz.
- Yaşamı anlamlı kılan metaları ve insanları biriktirmeliyiz.
- Kendimizi sevmeliyiz, aynadaki bizi önemsemeliyiz.
- Ve daha nicesi..
Ağaçlar bir baharda yaprak dökse bile bir başka baharda çiçek açarlar. Sizler yaprak döken yanlarınıza o ikinci baharı getirin, her anlamda. Yoldan çıkmaktan korkmayın, yola dönememekten korkun…
instagram: bahadirralemdaroglu
YORUMLAR