Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Bahadır Alemdaroğlu

Yanlış Kararlar – Eğitim

“Yanlış kararları insanlar alsa ne olur? Devletler alsa ne olur?” diye düşünecek olsanız cevaplarınız ne olurdu? Nitekim koskoca bir devletin yanlış bir karar alması ve bunu sürekli yapıyor olması toplumun dinamiklerini derinden sarsardı. Hele de bu kararlar eğitim, siyaset, sosyal yaşam gibi konularda alındıysa? Vay halimize…

İnsanlar karar alırken dikkate aldıkları noktalar daha minimalisttir. Öyle ki çoğu zaman kararlarını alırken sadece kendi benliğine sorular sorar insanoğlu. Ve bu kararların etkilediği alanlar sınırlıdır: aile, akrabalar, arkadaş çevresi vs. Şimdi kararı alan tarafın bir devlet olduğunu düşünelim. Koskoca bir devlet eğitim konusunda çarpıcı ve kabul görmeyen bir kararı önümüze koymuş olsun. Etkilediği alan milyonlar değil midir? Salt eğitim alanında alınmış bir karar turizmi bile etkilemez mi? Tabii ki etkiler. Hal böyleyken bir insanın kendi başına aldığı bir karar ile bir devletin aldığı kararın etki alanları oldukça farklıdır. Örnekte de dediğim gibi bir devletin aldığı yanlış karar veya kararlar sadece kararın alanına değil, onunla dirsek temasında olan diğer alanlara da sirayet eder.

İnsanların hata yapma lüksleri vardır ancak devletlerin böyle bir lüksü yoktur. Yanlış alınan her karar devletin geleceğini tehdit edebilecek boyutlara ulaşabilir. Örneğin Nazi Almanya’sında Hitler’in gözünü daha fazla toprak kazanma amacı bürümüş olmasaydı ve bununla ilgili yanlış kararları almasaydı muhtemelen şimdilerde Nazizm daha etkin olurdu. Durum böylesine açıkken devletlerin yanlış kararlar alabilmesi gibi bir seçenek var mıdır? Buna benzeyen birçok örnek var. Günümüz Türkiye’sinde de bu örneklere çok sık rastlıyoruz. Ki bu örneklerin sayısı her geçen gün o kadar çok artıyor ki, içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Özellikle ekonomi alanında alınan kararlar dolayısıyla insanlar çok büyük zorluklar ile mücadele ediyor. Yüksek enflasyona rağmen 12bin 500 TL ile geçinmeye çalışan milyonları nasıl unutabiliriz? Her bir tüketim kaleminde sürekli biçimde gelmekte olan zamlardan dolayı insanların rahatça yaşayamadığını söylesek yersiz olmaz. Yanlış kararlar şimdi olduğu gibi her iktidar döneminde de vardı. Ancak etkileri ya çok azdı ya da hiç yoktu. Ancak şimdi geldiğimiz noktada profesöründen ağır ceza hakimine, ağız ceza hakiminden memura, memurdan emekliye, emekliden işsize her kesim bu yanlış kararların ezici sonuçları ile boğuşuyor. Sadece birkaç zümre bu yanlış kararların balını kaymağını yiyor. 1408615

Her bir insanın bir arada bir düzen içerisinde yaşayabildiği ve eşitliğin olduğu yer devlettir. Devlet mekanizması pürüzsüz/hatasız çalışmalıdır. Dişlilerden bir tanesi hata verdiğinde mekanizmanın tamamen bozulması da kaçınılmazdır. Bu dişliden bir tanesi eğitim diğeri ekonomi diğeriyse sosyal yaşam olsun. Sizce birbirini etkileme güçleri nedir? Ekonominin düşüşe geçtiği bir ülke düşünelim, alınan yanlış bir kararın sosyal yaşam üzerinde etkisi var mıdır? Tabii ki vardır. Aslında devletin içerisindeki her küçük sistem devleti oluşturur ve bu küçük sistemler yanlış yapmamalıdır. Çünkü yapıla her yanlış devletin temellerini derinden sarsmaktadır. Tıpkı öğretmenler hakkında devletin aldığı karar gibi: Akademi.

Başta kulağa hoş gelen bir söyleyişi olduğu aşikar: Öğretmen Akademisi. Ama ya getirdikleri ve götürdükleri? 4 sene boyunca lisans eğitimi almış gençler KPSS puanı aracılığı ile önce Akademi’ye gidecek. Burada 3 dönem (her dönem 10-14 hafta) eğitim gördükten sonra tekrar bir sınava girecek ve sınav sonucunda başarılı olursa sözleşmeli öğretmen olarak 3 sene çalışmak zorunda kalacak. Ardından ise kadroya alınacak. En saygıdeğer mesleklerden biri önceden öğretmenlik olarak gösterilirdi. Şimdilerde ise hem eğitimin hem de öğretimin kalitesi dibe çakıldı. Yanlış kararlar sonucunda ülkenin dört bir yanında, ücra köşelerinde nitelik gözetmeksizin açılan eğitim fakülteleri bu çakılışın bir sebebi değil midir? 2022 YÖK verilerine göre 97 Eğitim Fakültesi bulunuyor ülkemizde. Bu fakültelerde okuyan öğrenci sayısı ise 198bin civarında. Nicelik arttıkça niteliğin azalması kaçınılmazdır.

Ülkemiz son zamanlarda yanlış kararlar ile yönetiliyor. Adalet, eğitim, sosyal yaşam vs. Alan ne olursa olsun yanlış kararlar ile karşı karşıya kalıyoruz. Ve bu kararların sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz. Otokratik ve oligarşik bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Birtakım zümreler rahat yaşasınlar diye halkın çoğunluğu zarar ve ziyan içerisinde.

instagram: bahadirralemdaroglu

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER