Piyasa neden ölgün?

Bilecik Valiliği 15 Temmuz direnişini anma töreni düzenlemiş. Bu ilin Belediye Başkan Yardımcısı bu törenin iptalini istemiş.

Valilik hazretin bu adi teklifini reddedince de, şöyle bir laf etmiş: “İleride hükûmet değişirse, orada fotoğraf çektirenler yargılanır!”

Bunun meâli şudur: “Biz (ne yapıp edip) iktidar olacağız ve hepinizden hesap soracağız!”

Netekim bu İyi Parti’li herifin partisiyle ittifak halindeki CHP’nin müdürü Bay Kemal de bundan önce daha beterlerini söylememiş miydi?

Kanal İstanbul için ihalelere girecek müteahitleri mi tehdit etmedi “beş kuruş ödemeyiz” diye…

Askeri mi tehdit etmedi, kışlada camilerin ne işi var diye…

Vatandaşa, sıradan vatandaşa yapacaklarını artık siz hesap edin… Kazıklı Voyvoda’nın yaptıklarını hayâl etmiyorsa ben de bir şey bilmiyorum…

Daha önce de yazmıştım (19 Temmuz) “Dünyaya sesleniyorum, beni Erdoğan’la karıştırmayın…” Ve şöyle devam etmişti bay müdür: “…çok çetin müzakereler sizi bekliyor. Yok öyle!” diye tehditler savurmuştu müdür.

Şimdi soruyorum böyle bir muhâlefet varken piyasalar nasıl ölgün olmasın, nasıl canlılık kazansın? Zaten pandemi adamları mahvetmiş, sağlıklı düşünebilen kaç kişi kaldı?

“Olmaz, muhal ama… ya bunlar Allah korusun, seçim kazanır iktidar olurlarsa?” diye düşünüyor birçok iş adamı…

Engin Ardıç şu Bilecek Belediye Başkan Yardımcısı İYİ Partili herifin yukarıda anlattığımız çirkin tehdit sözünü aktardığı yazısının başlığını “Bizi de öldürecekler” şeklinde atmıştı.

Bence de sonuna kadar haklı Engin bey. Bunların 15 Temmuz darbecisi fetocanlarla aynı zihniyette olduklarını izhar ederek,

“Sağa sola ateş açarak 251 kişiyi öldürenler, hele bir de “yargı kılıfı” uydururlarsa kaç kişi asarlar?” demişti o yazısında.

Cevabını ben söyleyim ama lütfen “hadi canım, yok artık” falan demeden önce iyi düşünün.

En az yüz bin kişiyi asarlar. En az…

Ülkenin yarısından fazlasının seçtiği bir başbakan ve iki bakanını asanlar seni beni mi katletmeyecek? Ömer Halisdemir şehidimize “asıl darbeci oydu” diyenlerden her şeyi bekle muhterem okurum…

CHP’yi sıradan bir Türkiye siyasi partisi mi sanıyorsunuz a saftirikler…

Yalnızca Menderes, Zorlu ve Polatkan’ı değil, birkaç devrimbaz hamle için onbinlerce insanımızı da asmadılar mıydı?

İstanbul ve Ankara caddeleri, üç ayaklı idam sehbalarıyla dolmuştu.

O fotoğrafları yok ettiler ama Avrupa arşivlerinde duruyor. Bize de veriyorlar şimdi isteyince. Yàni kimse hiçbir şeyi inkâr edemez.

Engin Beyin de söylediği gibi bütün şu melanet işleri yapabilmek için artık darbe de şart değil, “bir şekilde” geleceklerini söylüyorlar ya…

Seçim kazanarak veya tencere tava çalarak bir şekilde (Allah korusun) iktidar olacak olurlarsa vay halimize…

Tüm FETÖ hükümlülerini azad edip üzerimize salacaklar…

Yatırımlar tamamen duracak, durdurulacak. Devlet cebren CHP olacak. Tıpkı devr-i sâbıktaki gibi. CHP il başkanı o ilin valisi olacak!..

Evet aynen böyle korkunç bir senaryoları var bunların:

“Sonra sıra, CHP’li Gürsel Tekin’in ve Selin Sayek Böke’nin açık seçik belirttikleri üzere “el koymalara” gelecek. Şirketler, holdingler, televizyonlar, gazeteler… Bizi de içeri tıkacak mısınız yoksa işi uzatmadan hemen gazetenin kapısında mı vuracaksınız?”

Vallahi bana hiç de uçuk gelmedi Engin Bey’in anlattıkları. Neden mi?

Bendeniz CHP zulmünü yalnızca merhum Prof. Ferid Kam beyefendinin her kelimesi dosdoğru ve belgeli «KARA KİTAP»ını okuyarak değil, bizzat şahidlerinden, nenemden dedemden de dinleyerek öğrenmiş biriyim.

Allah sonumuzu hayr eylesin. Amin.  28.07.2021