Haber-Yorum: Muhsin AKIL
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye siyasetine yön veren, devletçi yönüyle kişiliğinden, milli, mukaddes/ulvi, tarihi ve kültürel değerlerinden asla taviz vermeyen ileri görüşlü bir liderdir. Bahçeli, Türkiye’de ne zaman siyasi bir kriz tıkanıklık veya sorun oluşsa mutlak akla-mantığa uygun bir çıkış yaparak çağrı yapar! Genellikle de Bahçeli’nin çağrıları devlet tarafından dikkate alınarak icraata konur.
Bahçeli bu sefer İslam dünyasının kanayan yarası Filistin/Gazze sorununa dikkat çekmek için “Kudüs Paktı” kurulması gerektiği yönünde bir çağrı yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu çağrısı medyada ve siyasi arenada bir hayli ses getirdi. Bu konu üzerinde yapılan haberler, yorumlar ve analizler toplumun dikkatini de cezbetmiş olacak ki sosyal medyada da etkisini gösterdi.
İsrail’in Filistinliler üzerindeki saldırıları, zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında Türkiye ve birkaç Müslüman ülke dışında diğer Müslüman ülkelerin sessizliğine dikkat çekmek için böylesi bir paktın kurulması gerektiğini ifade eden Bahçeli’nin yapmış olduğu bu çağrının önemini vurgulamak istiyoruz. Bahçeli’nin yapmış olduğu çağrıda özellikle tırnak içinde belirttiği “Türkiye’nin öncülüğünde” ifadesi de bir o kadar önemlidir. Çünkü Müslüman ülkeler içinde İsrail’e karşı anladığı dilden konuşarak cesur çıkışlar yapan bir tek Türkiye var!
Ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının durdurulması konusunda Müslüman ülkelere yönelik yapmış olduğu çağrıda ‘Kudüs Paktı’ndan bahsederken kullanmış olduğu öyle bir cümle vardı ki bu cümle dünyadaki tüm ülkeleri ve tüm milletleri de çok yakından ilgilendirmekte! Yani, Bahçeli “Kudüs, küresel barış ve huzurun anahtarıdır” derken İsrail’in sebep olabileceği olası bir bölgesel ve küresel savaşın önüne ancak ve ancak Türkiye’nin öncülüğünde Mısır, Irak, Suriye ve diğer duyarlı/hassas Müslüman ülkelerin oluşturacağı Kudüs Paktı ile geçilebileceğini ifade etmektedir.
Bahçeli bu hususu belirtirken “Bugün Gazze’yi yerle bir eden, Kudüs’te Mescid’i Aksa’yı her gün taciz eden, Batı Şeria’daki Filistinlilere huzur yüzü göstermeyen İsrail’in durdurulması hem Türk milletinin arzusu, hem de bölgenin ve dünyanın huzuru için asgari bir zarurettir. Bütün bunlar güçlü bir bölgesel dayanışma olmadan sağlanamayacaktır.” Filistin/Gazze konusundaki hassasiyetini ifade etmesi kadar doğal bir çağrı olamazdı. Bu çağrıya mutlaka kulak verilmelidir!
O yüzden bir an önce Türkiye öncülüğünde başta Mısır, İran, Suriye ve Irak olmak üzere diğer Müslüman ülkelerin de biraraya gelerek “Kudüs Paktı”ının oluşturulması gerekmektedir. Yoksa Bahçeli’nin de vurgu yaptığı gibi İsrail’in çılgınlıkları, şımarıklığı, dik kafalılığı bu savaşı bölgeye yayarak küresel barış ve huzuru bozacaktır. Gerçi İsrail tek başına bir güç değildir! İsrail’i bu hale getiren, Filistin halkı üzerindeki zulmüne, vahşetine ve soykırımına göz yuman, bölgede komşu ülkeleri tehdit ederek saldırılarını görmezlikten gelen ABD, İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleridir.