Kazananlar – Kaybedenler

Mahalli seçimler geride kaldı. Kazananlar ve kaybedenler oldu.

Lâkin muhafazakâr kesimden (!) yahut CHP karşıtlarından kimse “yahu biz zaten kaybetmişiz, neyimiz kalmış ki onlardan farklı” demedi. Oysa konuşulması gereken bizim kesim için esasen tam da buydu…

Dinî yaşantımıza, hattâ iletişim aracımız olan dile bakalım aynı acınası hal-i pür melâl ile karşılaşırız. Yozlaştıkça yozlaşıyor, her sahada giderek aslımızla, ecdadımızla kopuyoruz.

Dil meselesi de faşizmin konularından mıdır bilmiyorum ama eğer işin böyle bir tarafı da varsa, Fransızlar dünyanın en faşist insànlarıdır.

Meselâ Paris’te turist olarak bir Fransıza İngilizce “Eyfel kulesine nasıl gidebilirim?” diye sorun, sizi anlayacak fakat cevap vermeyip ana diliyle ve biraz da el işaretleriyle “sizi anlamıyorum” diyecektir.

Fransızları bu tavırları nedeniyle kötülüyor muyum? Hayır bilakis tebrik ediyorum. Dinine de diline de sahip çıkmalı bir millet.

Muhafazakâr seçmen diyorlar Ak Partili seçmene. Ne muhafazakâr ama… CHP’nin seçim galibiyetine karşı Ak Parti cenahında ciddî bir aksülamel gören, duyan oldu mu? Bir sevdiğinizin ölüm haberi sizi ağlatır. Aksülameldir bu. Ani tepki yàni.

Bakın bu ağır mağlubiyet Ak Partililerin kahir ekseriyetini fazla üzmedi. Biri aday olmak istiyormuş başkasını yapmışlar. Anında terk ediyor partiyi. O hâlde “Ak Parti değil, CHP’nin bir yarısı öteki yarısına yenildi” demek bence daha makul.

Sakalımız var ama sözümüzü dinleyen yok. İnşa’allah yazılarımızı okuyan vardır. Çeşitli platformlarda defalarca yazdım, “bu kafayla seçimi de her şeyi de kaybederiz” dedim. Mağlubiyeti tahmin ediyordum ama doğrusu bu kadar oy/belde farkıyla değil.

Pekâlâ müneccimlik miydi bu?

Hayır değildi. Batı’da Futuristlik denilir de bizde çok kişi bilmez o işleri. Geleceği tahmin üzerine ilmî çalışmalar, esaslı düşünceler demektir.

Yàni eldeki verilerle geleceği (atide gerçekleşmesi büyük ihtimal olanı) tahmin. Yaptığı isabetli tahminlerle meşhur, kimi zaman fiili saldırılara da uğrayan Hakan Bayrakçı’nın istatistikleriyle vardığı sonuçlar gibi.

Büyük Birlik Partisi’nin 99 kurucusundan biriyim. Fiilen yàni aza olarak Ak partili değilim fakat başarılı olsalar ziyâdesiyle sevinirdim.

En azından DEM’lenmiş fakat TC’nin hiçbir devrinde DİN’lenmemiş bazı CHP’lilerin Ak Partililere yönelik “nasıl da koyduk” terbiyesizlik ve şerefsizliklerine şahit olmazdık…

Yahu bunlar dinsiz oldukları kadar da densizler. Bunlar gürûh-i lâ yüflihûn takımıdır. İflah olmazlar. Allah bunların eline düşürmesin ülkemizi.

Sonuçta meselâ İstanbul’da geleceğin CHP genel başkanı (olacağı bence kesin) Ekrem İmamoğlu yine seçildi. Hangi faktörler etkili oldu, nasıl başardılar iyice araştırın, fakat partizanca değil objektif olarak…

Sonuç değişmez artık olan oldu deyip yatmayın! Bugünden tezi yok gelecekte CHP nasıl mağlup ediliri düşünün. Fakat orada da kalmayın. Adayınız da partiniz de CHP’den (tam zıddına) farklı olsun.

Bunu yapmazsanız sizin de Allah müstehakınızı versin. O takdirde ha siz ha onlar çünkü… İnşá’allah öylesi olmaz.

Ziyâ Paşa,

Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez,
Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan

(“yağmur yerine elmas yakut gibi mücevherler yağsa, şansı kısmeti kapalı olanın bağına bir tanesi, az bir miktarı bile düşmez”) demiş ya, inşá’allah kısmetimiz böyle kesilmez. Gökten rahmet yağsın, şu çektiklerimiz artık bitsin. Amin, amin, amin… 05.04.2024