Devam eden ekonomik kriz, normal vatandaşın iftar sofrası ile lüks iftar sofralarındaki makası giderek açıyor.
Fakir fukará garip guraba ile zenginlerin iftar sofraları ezelden beri hiçbir zaman aynı olmuyordu. Buna eyvallah fakat…
Komşusu açken tok yatan bizden değildir buyuran Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yönüyle bu duruma da işaret ediyordu vaziyetin en kötü halini öne çıkararak.
Fakat eskiden en azından takva sahibi zenginler bu konuda daha dikkatli olup sofralarına fakirleri de dâvet ediyor ve asla lükse kaçmıyorlardı. Hattâ kebap gibi etrafa saçtığı kokusuyla daha bir cezbedici olan bir yemek varsa yakın komşudan başlayarak dâvet ve/veya dağıtım yapılırdı.
Oruç açma maliyetinin, binlerce lirayı bulduğu bazı lüks otel ve restoranlardan bahsetmiyorum. O iş zaten tepeden tırnağa haram.
Turistler için domuz eti de pişirilen, yedirilen bazı beş yıldızlı otellerde iftar vermek zamene Müslümanların hem münafıklığını hem ne kadar ahmaklaştığını gösteriyor. Hem zaten haramizadelerden başkası da böyle işler yapmaz, yapamaz.
Binaen’aleyh bu lüks iftarlar, binlerce liralık sofralar, ışıl ışıl masalar ve gösteriş, Ramazan ruhu ile ne kadar uyumlu diye sormak bile abes.
Günümüzde kimsenin kimseden haberi yok. Adam duvar komşusunun bile aç olup olmadığından habersiz, değil ki önünden arkasından sağından solundan yetmiş evden haberi olsun.
Bu (dört cihetteki) 70 ev İslâm ıstılahında komşu kabul edilen hane sayısıdır. Yàni “komşusu açken tok yatan” derken böyle bakılmalı hadiseye, duvar komşunuz ile sınırlı değil komşuluk.
Muhterem okur Müslüman da kebap yer elbette. Varlıklı insàn bütçesine göre yiyebilir ancak öküz gibi tıkınmak olmamalıdır ölçü.
Müslüman her işinde ölçülü olduğu gibi yeme içmede de ölçülü olmalıdır. İhtiyacından fazlasını yemek, öküz gibi tıkınmak sağlığa aykırı olduğu gibi toplumdaki dengeleri de bozar, fakir zenginin düşmanı olur. Ya etrafında fakir bırakmayacaksın ya da daha ölçülü olacaksın her işinde.
Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) bizi uyarıyor. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyor. Bunun mánâsı “Müslüman değildir” demek olmuyor mu? Ne dehşetli bir ikaz.
Ramazan mübarek iklimde açlığın ne olduğunu tam olarak idrâk edebiliyorsan oruçlarını gerçekten oruç olarak tutuyorsun demektir. Yoksa sahurda tıkınıp iftarda aynı şekilde tıkınarak sadece oruç farzını yerine getirmiş olursun Allah kabul ederse.
Açlık nefsi yola getiren en güzel terbiye edicidir. Allah orucu bu yüzden farz kılmış. Bir ay boyunca sahur ve iftar yaparak kısmen açlık çekiyoruz.
Sahur ve iftar yapmadan üç gün aç kaldığınızı hayâl ediniz. Buna kaç kişi dayanır? Böylesi açlığa katlananların hali ortada. Adam bir deri bir kemik, en ufak bir hastalıkla da ölüp gidiyor.
Müslümanlar bir fakir öldüğünde iyi düşünün. Eğer o fakirlerin ahı arşa çıkmışsa mahvolacaksınız demektir.
Allah taksiratımızı afveylesin, Allah hepimize fakir fukaraya garip gurabaya yardım etme feraseti, asaleti versin. Fakirlere acımayan kendisine acımıyor demektir bunu da ilâve edeyim… 21.03.2024
tebrkler üstat hakketen hislerimize tercüman oluyon sağol