Beraatımıza Vesile Aramak

Kusur, günah, suç, hata, borç ve cezadan kurtuluş anlamına gelir Beraat. Ramazan ayının bir müjdecisi olarak kapımızı çalar. Her yıl ömrü olanların hayatlarına misafir olarak gelir. Sükûnetle de ruhlarımıza değip, geçip gider. Değerlendirebilen değerlendirir, önemsemeyende kendi değersizliğinde yiter.  Müslümanlar bu gece vesilesi ile sınırsız af ve merhamet sahibi olan Yüce Allah’a sığınırlar. Günahlardan arındıkları, ilahi lütuf ve bereketlere eriştikleri müstesna zaman dilimlerinden birisi olarak kıymetlenir “Berat Kandil”imiz.  Kameri aylardan Şâban ayının 15. gecesine isabet eden Berat, Müslümanların hakiki ve manevî yılbaşısı olarak da değer bulur. Allah’ın (cc.) bu gecede kullarını affedip çok nimetler vermesi, bir yıllık plan ve programın melekler katında kayda alındığı gece olması nedeniyle de bu isim verilmiştir.

Hz. Peygamber (sav.); “Şâbân ayının ortasında gece ibâdet ediniz, gündüz oruç tutunuz, Allah o gece, güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar;  “yok mu benden af isteyen, onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle! der.” buyurmuştur.

Yine; Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan, Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesi; Hicret’in ikinci yılında Berat gecesinde gerçekleşmiştir. Dini kaynaklar; Allah (cc.) Kendisine şirk koşmayanlardan herkesi bağışladığı, Efendimize (sav)  şefaat hakkının tamamının bu gecede verildiği rivayet edilir. Berat Kandili Gecesinde; Kuranı Kerimin Levhi Mahfuzdan Semaya indiği, insanların bir senelik rızıklarının gözden geçirilerek tayin edildiği haber veriliyor. Amel defterlerimizin bu gecede Hz. Allah’a arz edildiği, önümüzdeki bir yıl süresince olacak olayların bu gecede belirlendiği, öleceklerin listesinin Azrail (as) a yine bu gecede verildiği,  “zemzem kuyusu” suyunun artış gösterdiği bilinen ve bildirilen hususlardan sadece bazılarıdır…

Mademki böyledir öyle ise; tüm bu müjde ve hatırlatmalardan biz kullara düşen bir payda bulunmalı öyle değil mi? Kendimiz ve çevremiz için neler yapabiliriz? Mesela; bu geceyi vesile bilerek af, mağfiret ve ilahi rahmete kavuşmak için dua edebiliriz. Ana baba ve akrabaların kandillerini tebrik eder, hayır dualarını alabiliriz. Yine; fakir ve muhtaçlara imkânlar nispetinde yardım elimiz uzayabilir. Geçmiş günlerimizin muhasebesi için asil bir niyetle tövbe ederek maneviyat yolculuğuna yeniden başlayabiliriz. Namaz, zikir, Kur’an-ı Kerim kıraati gibi ibadetleri özenle yapmak kararlılığına ulaşabilir, gelecek yıla çıkıp çıkamayacağımızı düşünerek, hayatımıza yönelik maneviyatımız adına ciddi kararlarla programlamalar da yapabiliriz. Yeter ki yapmak isteyelim! Seçenekleri artırmak da pek tabiî ki mümkündür. Allah’ın sunduğu ikramlar bol. Hazinesi zengin. Peygamber Efendimize bol Salat-ü ve Selamlar getirerek cimriler listesinden azat edilmek seçeneklerimiz arasında. Mesela musibet, belâ, ceza ve kötülüklerin bizden uzak olması için dua ve niyazla gönlümüzü ihya etmek. Eş, dost, arkadaş, din kardeşlerimiz ve tüm sevdiklerimiz için dua ve bağışlanmayı dilemek. Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının en yoğun bir şekilde yaşanması için çaba harcama kararlılığına girmek. İnsanlığa faydalı hizmetler yapmak için samimi kararlar almak. Fakir ve düşkünleri arayıp teselli etmek. Maddi ve manevi olarak destekte bulunup,   gönüllerini ve dualarını almak. Hastaneleri, yetimhaneleri, evde yatan hastaları ziyaret ederek dertlerini paylaşmak, tedavilerine yardımcı olmak gibi… 

Bir dizi sebebe sarılarak beraatımıza vesile aramak bu kandilde de görevimiz olmalı.  Allah (cc.) bu gecede bizlere, dünya ve ahiretin güzelliklerini ihsan etsin. Gece vesilesiyle gönüllerimize gerçek sevginin tadının hissettirsin. Nefislerimizi kontrol altına almanın fırsatını vererek iç gözlemimizi hakkıyla yapabilmeye, nefsin küçük ve sefil dünyasından kurtulmaya kolaylık sağlasın… Kandilin; ruhlarımızda meydana gelen derin kırılmaların tamiri, acılarımızdan arınmanın vesilesi, manevi mücadele gücü kazanmanın aracı ve zorluklara karşı direnç artırabilmenin fırsatı olan bir “Beraat” olması dua niyazıyla. 

Hak ve hakikati düşünerek sağduyulu vicdan ile hareket edebilen varlıklar konumuna yükselmiş ve Allah’a yaklaşmış kullardan olabilmek dileğiyle; Beraat Kandilinizi tebrik ediyorum.