Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Davut Zat

Adamlık Meselesi

Halk arasında genel geçer bir tarif olarak ‘adam olmak’ deyimi kullanılıyor. Ancak bunun evsafı tarif ediliyor mu? Aslında adamlığı herkes kendi işene geldiği gibi tanımlarsa ortaya çok çeşitli portre çıkar. Elbette tek tip bir şekilciliğe de karşı olduğumuzu belirtmek isterim. Lakin adamlık denilince herkes anlar ki iyi bir tanım yapılıyor. En başta güvenilir insan anlamı taşıdığı herkesçe bilinen şeklidir.

Adamlığın sadece cinsiyet ve kıyafetle olmadığını pek tabi ki hayat bize öğretiyor. Yaşanan tecrübeler görüntüye ve söze değil eyleme bakmak gerektiğini bizlere öğütlemektedir. Adamlık denilince kumaşındaki desen, kullanılan iplik ve elde edilen duruş önemlidir. Bir defa iyi olmak da yetmiyor. Bu iyi halin güvenilir, edepli insana özgü, güzel meziyetlerin kişi üzerinde süreklilik arz etmesi gerekiyor. İstikrarlı bir duruş hali yani. Sadece kisvelere sığınmak ve cinsiyet ayrımcılığı da insanı adam yapmaya yetmeyecektir. Zira, erkek cinsiyetine tabi insan vardır ama yalama olmuştur. Diğer taraftan da öyle kadın cinsiyetinde insan vardır ki benim diyen erkek eline su dökemez.

Demek ki adam dediğin; çözülmemiş, bozulmamış, duruşu, hali, tavrı ve karakteri ile ben buradayım demesi lazımdır. Yeri gelince baba, abi, dost, yeri geldiğinde çocuk gibi olabilecek. Sorumluluk duygusu, sevgisi ve iyi insan oluşu ile isminin ve cisminin hakkını verecek. Aklı, zekâsı, sözünün eri ve güvenilir oluşu ile de cinsinin hakkını verecek. O adamdır denildiğinde bu sözün içini doldurabilecek. Cesareti, emin oluşu, verdiği sözü tutuşu, tok oluşu, yaparım dediğinden şüphe duyulmayan, küçük işlerle uğraşmayan ‘adamdır” tarifine tam denk düşecek bir ahlak üzere bulunması gerekecek. Yerine getiremeyeceği sözü vermeyecek, güvensizlik krizi yaşatmayacak, vefalı davranacak ve gözünüz arkada kalmayacak bir adamlık…

İncelikleri bilecek, farkını söz ve görüntü ile değil eylem adamı olarak da fark ettirecek. Bilgili, kültürlü, gelişen ve değişen olacak. Merhaba deyip iki kelam ettiğinizde size katma bir değer getirecek adamlardan bahsediyorum. Tüketen değil üreten olacak, zekâsı ile sürprizleriyle, her gün yeni bir seçicilikle sizi şaşırtmasını bilecek. Adam dediğiniz eş, dost, arkadaş her kim ise içinize sinecek. Varlığıyla huzur duyacaksınız. Kişiye üzerine giyilen elbiseden daha güzel oturacak ve yakışacak adamlık.

Hak ve dava adamlığı ise bambaşkadır. Ekibini yetiştirecek. Onların her şeyini düşünecek. Bir Allah dostunun tarifi ile;” Sadece sizin değil, çocuğunuzun dişi ağrıdığında da kendi çocuğunun dişi ağrıdığında duyduğu üzüntü gibi mustarip olacak.” Bala üşüşen arılar gibi insanlar etrafında pervane olacak. İlmiyle, maneviyatıyla, ahlakıyla insanlara okyanus olacak. Herkes, onların dava adamlığından ve feyzinden hem hayatta hem de öldükten sonra istifa edecek. Gönül dostu, Allah adamı olacak…

Velhasıl vasıfları o kadar fazladır ki saymakla bitiremeyiz bu adam gibi adamların özelliklerini. Hanımefendilerin ve beyefendilerin güzelliklerini. Zaten adam denilince her alanda; bir idol, bir rehber, bir portre ve numune olarak hemen onlar aklımıza gelirler…

Ne mutlu böyle adam olabilenlere. Ne mutlu onlarla yol gidebilme bahtiyarlığına erenlere…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER