Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Başkent Postası

Niyet başka olunca…

1 Mayıs dünya işçi sınıfının onur günüdür. Hiçbir şekilde yasaklanamaz, engellenemez. Nerede, nasıl kutlanacağına işçiler karar verir, işçi sınıfının iradesini temsil eden gerçek emek örgütleri karar verir.

Evet, tüm dünyayı saran bir covid-19 virüsü gerçeği var. Salgın önlemleri arasında uyulması gereken sosyal mesafe kuralları var, maske takılması zorunluluğu var kabul. Peki, bu kurallara uyduktan sonra işçi sınıfının birlik ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın sembolik de olsa kutlanmasının önünde nasıl bir engel var?

Normal şartlarda hiçbir engel yok. Gerekli önlemler alındıktan sonra hiçbir tehlikesi de yok. Öyleyse sosyal mesafe kurallarına uygun, maskeli halde 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile bir grup işçi temsilcisine yanlarında milletvekilleri olduğu halde   “ Sosyal mesafe kurallarını çiğneyerek, salgın tehlikesine karşı alınması gereken önlemleri hiçe sayarak neden müdahale edildi ve neden gözaltına alındılar?”

Çünkü covid-19 salgını, insan sağlığı falan değil asıl sorun. Asıl sorun 18 yıllık AKP iktidarının emeğe ve emekçiye bakış açısı. Maden ocaklarında hayatlarını kaybeden işçiler için “ Güzel öldüler” diyen, sözde iş kazalarında “ İş cinayetlerinde “ can veren emekçiler için “ Bu işin fıtratında var “ diyen, açlık sınırının altında belirlenen asgari ücret için “ Bu para da az değil” diyen, ülkemizde açlık intiharları yaşanırken bir tek laf etmeyen siyasi iradenin, bugün salgın tehlikesi bahanesiyle 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen DİSK Başkanı ve yöneticilerine müdahale etmeleri, gözaltına almaları kabul edilemez.

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında büyük risk altına çalışan on binlerce işçinin sağlığını, güvenliğini düşünmeyen AKP iktidarının parmakla sayılacak kadar az sayıda ve gerekli önlemleri de almış olan, sosyal mesafe kurallarına bağlı kalarak, maske takmış halde yürümek isteyen insanlara müdahale etmesi komik ötesi bir olay.

Niyet başkadır. Asıl amaç covid-19 gerçeklerini kamuoyundan gizleme çabasıdır. Covid-19 tehlikesi ile yüz yüze çalışmak zorunda bırakılan ya da covid-19 tehlikesi bahanesiyle ekmeğinden edilen insanların sesini kesmeye çalışmaktır.  Yaşananlar demokrasiye düşman, özgürlüklere hasım, hakka, hukuka, adalete kör bir anlayışın tezahüründen başka bir şey değil.

Yaşananlar, son günlerine yaklaşmış bir AKP iktidarının utanç sayfasına büyük harflerle yazılmıştır. İşçiler, emekçiler, hak, hukuk, adalet, diyenler bugünleri asla unutmayacaktır, günü gelince hesabını da soracaktır…

Emek ve demokrasi mücadelesinde zindanlara atılan, işkenceler gören, kör kurşunlara hedef olan insanları saygıyla anıyorum.   1 Mayıs Dünya İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kutlu olsun.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER