Ölümlere seyirci kalınmamalı

Hani bir öğün atladığında eli ayağına dolaşan, yapacaklarını karıştıran, yaptıklarını unutan insanlar vardır ya hatırlayalım. Yok, ben günde en fazla iki öğün yemek yiyorum diyenlerimiz de vardır, belki istisna “Günde bir öğün yemek yerim “ diyenler de olabilir; ama günlerce, aylarca yemek yemeden yaşıyorum demek mümkün değildir.  Tabii açlık grevinde ya da ölüm orucunda değilseniz…

Peki, insanlar neden böyle bir şey yapar? Açlık grevine ya da ölüm orucuna neden başlar? Bu sorunun cevabını öğrenmek için, gelin şu an ölüm orucunda olan Grup Yorum üyelerinin sesine  kulak verelim. Neden göz göre göre ölüyorlar ve neden devlet yetkilileri sessiz kalıyor anlamaya çalışalım.

Grup Yorum üyelerinin süresiz açlık grevine başlarken dile getirdikleri talepler şunlar:

Sürekli baskına uğrayan, terörize edilmeye çalışılan ve Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezine polis baskınları son bulsun.
Grup Yorum üyeleri Bakanlığın arananlar listelerinden çıkarılsın.
Yaklaşık 3 yıldır neredeyse tüm konserleri yasaklanan Grup Yorum üzerindeki konser yasakları kaldırılsın.
Yorum üyeleri haklarında açılan davalar düşürülsün.
Tutuklu Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın.
Şimdi, öncelikle halk sanatçılarının terör örgütü üyesi olduğu , terör faaliyetlerinde bulunduğu , terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptığı iddiaları pek inandırıcı değil. Terör örgütü silahlı bir örgüttür, teröristte örgütün silahlı eylem gücüdür. Grup Yorum üyelerinin herhangi birinde silah yakalandığını ya da silahlı bir eylemde bulunduklarını duymadık,  görmedik.

Hemen akla şu soru gelebilir? Grup Yorum üyeleri o zaman neden tutuklu? Burada hemen şunu düşünmenizi isterim bu ülkede sahte belgelerle, yalancı gizli tanıklarla yurtsever subaylara kumpaslar kurulmadı mı, genelkurmay başkanı dahi tutuklanmadı mı?   Yani bu tür suçlarda tanık ifadelerinin hiçbir güvenirliliği yok. Somut deliller olmalı. Terör örgütüne üye diyorsanız üye olduğuna dair belgeler ele geçirmelisiniz. Terörist diyorsanız silahlı eylemlerini tespit etmeniz, silahıyla birlikte şahsı ele geçirmeniz gerekir. Yoksa iddialarınız havada kalır. Dava Yargıtay’dan döner, Yargıtay’dan dönmese AYM’den döner, oradan da dönmezse İHM’den döner. Tabii bu arada hayatlar söner, ömürler tükenir.

Grup Yorum ’un süresiz açlık grevine başlarken öne sürdüğü taleplerine bakıyorsunuz hepsi masum , hepsi insanca talepler.  Grup Yorum üyeleri adil yargılanmadıklarını, yalancı tanık ifadeleri ile tutuklandıklarını, adil yargılanma taleplerini her fırsatta yenilediklerini ve taleplerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadıklarını, başka hiçbir seçenekleri kalmadığı için de ölüm orucuna başladıklarını ve sürdürdüklerini iddia ediyorlar.

Bu iddialar korkunç.” Düzmece tanık ifadeleri ile tutuklandığımız için, adil yargılanma talebimiz göz ardı edildiği için, başka hiçbir seçeneğimiz kalmadığı için ölüm orucundayız”  iddiası tüyler ürpertiyor.  İnsanların haksız yere cezaevlerine kapatılmalarına ve bunun sonunda da kendi iradeleri ile haksızlığa, adaletsizliğe isyan ederek kendi bedenlerini ölüme mahkûm etmelerine seyirci kalınamaz.  Şu an hayatını kaybeden iki Grup Yorum üyesi Helin Böke ile Mustafa Koçak’dan sonra İbrahim Gökçek de ölüme çok yakın.  

Adalet bakanı olaya müdahil olmalı, talepleri dikkate almalı ve başka can kaybı yaşanmasına izin vermemelidir. Aksi olursa siyasi irade bu günahın, bu vebalin altından kalkamaz. Tarihe halk sanatçılarının haklı taleplerine kulak tıkayarak ölümlere seyirci kalan hükümet olarak geçerler. Halk sanatçıları terörist olamaz, ölümlere seyirci kalınmamalı…