Savunma Sanayimiz

Genç nesiller pek bilmez.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtında Komandolarımızın atladığı paraşütleri ABD geri
istedi. ABD tarafından yardım olarak ve eğitim maksadıyla verilen ikiye üçe
ayrılmış paraşütler geri iade edildi.
“Ayşe tatile çıksın”
Çıksın da gemilerden atılacak top mermileri yoktu.
O mermiler çok kısa zamanda Kahraman MKE mühendisleri ve mümtaz
çalışanları ile yapıldı.
1974 Harekatı; bizim şapkamızı önümüze koyup, dışa bağlı savunma sanayinin
olmayacağını, düşmanın kuyruğu kısıldığı zaman ambargo uygulayacağı
gerçeğini bize gösterdi.
Peki bu zamana kadar Savunmamız Milli ve yerli oldu mu ?
Hayır.
Çünkü darbeci vesayetçi paşalar yönetim kurullarının vakıfların ve karar
mekanizelerinin başında oldu. Kızları, gelinleri, damatları Aselsan dahil birçok
kuruma yerleşti.
İsrail’e M60 tankları modernize bahanesi ile gitti.
Sıfırı 4.5 M dolar olan tankların (ki Suudiler Fransızlardan LECKLERK
tanklarını aldı) 60 modeli daha pahalıya modernize ettirildi.
İsrail’in batan IMI firması kurtarıldı, müsebbipleri halen elini kolunu sallayarak
geziyor.
Feto’nun emekli darbeci generallerin geçmişte yaptıkları sorgulanmalıdır.
Oyak Askerin parası ile AXA sigorta şirketi ile ortak oldu ve bu kanalla
Ermenilere soykırım tazminatı ödedi. Bunları kitaplar yazdı*.
Bugün neredeyiz?
Ne kadar milliyiz?

Bakınız yenilerde MKE genel müdürü, Ahmet TAŞKIN , MKE’ nin
Tandoğan’daki arazisini seçim yatırımı nedeniyle Ankaragücü’ne vermediği için
istifa etti.
Bugün hala MKE genel müdürlüğü vekâleten yürütülmekte.
30 tonluk elektrik ark ocağı ve vakum gaz giderme sistemini yaparak ana amacı
silah ve mühimmat üretimine uygun rafine edilmiş temiz çelik üretmek olan
Kırıkkale Ağır silah ve Çelik fabrika müdürü Gündüz GÜLER’i görevden alıp
bir bürokratla değiştirdiler.
Türkiye’nin halen yurtdışından ithal ettiği dövme çelik miktarı 300.000 tondur.
Bunun 100.000 tonu bu fabrikada üretilecek.
Çelikhaneden alınan blok halindeki çelik malzeme 3000 tonluk presle dövülerek
silah ve mühimmat malzemesi olarak üretiliyor. Bu güne kadar Fırtına silah
sisteminin silah gurubunu ayrıca Altay Tankının silah gurubu Kırıkkale’de
üretildi. Milyarlarca dolar Yahudi’ye gidiyordu.
60 lık, 81 lik, 120 lik havanlar seri olarak burada üretiliyor.
Mühimmat fabrikasında 500 ve 2000 librelik bombaların gövdeleri ve 2000
librelik Nüfus edici bomba gövdeleri de burada üretildi.
Ark ocağı ve yeni çelikhane tesisleri Bu hükümet ve iradesi sayesinde 2015-
2018 arasında yapıldı. Bu tarihten önce de şartname ve ihale süreci 5 yıl sürdü,
Başarı Gündüz GÜLER’i görevden alarak ödüllendirildi maalesef.
Milli olarak yaptığımızı söylediğimiz İHA ve SİHA ların Pito tüpleri, İniş
takımları, kamera, objektif ve görüntü sistemleri, motorları başka birçok
parçaları bizde yapılamıyor. Keşke yapabilsek.
Yaptığımız birçok silah var ve fakat yeterli değil,
İki günü birbirine eşit olamayız. Zaman o zaman değil.
ARGE ve inovasyona daha çok destek vermeliyiz.
ABD nin ARGE ye yıllık yatırımı 680 M dolar.
ARGE demek bazen çöpe atılmış para demektir.

Siz Karadeniz’de petrol var dersiniz, 500 M doları harcarsınız, o parayı denize
gömersiniz. Petrol çıkmaz.
Bunlar dünden bu güne kolay yapılacak işler değil.
Başarılı işler sabır ve kararlılık ister.
Başkan’a savunma sanayiinde ulaşmak isteyen, projesi olan binlerce tanıdığım
insan Sayın Cumhurbaşkanımıza ya ulaşamıyor veya aracıları aşamıyor.
Savunama sanayinde aracılar, komisyoncular, siyasilerimizin adını kullanan
namertler hem ülkemize hem de halisane çalışan hedefi büyük olan
Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti’ye zarar veriyor.
Kendisi ile resim çektiren, hasbelkader çalışmış bir şekilde ucundan kıyısından
kendisini veya yakınlarını tanıyan art niyetli kişiler veya kuruluşları ihbar
edecek ve temizleyecek bir oluşum mutlaka kurulmalı veya ihbar hattı kurulmalı
ki ülkemiz bu virüslerden temizlensin.
Anadolu’da bir laf var,
Mal bozuksa mal müdürü ne yapsın.
Bilim de göçmen kuşlara benzer, itibar görmediği yerden göç eder,
Yurtdışına giden ve çalışan başarılı insanlar ülkelerine küskün gittiler
Nitekim göç yolunu savunma sanayinde bu virüsler açmıştır.
Halen zarar vermektedirler.