Her duygu önemlidir. Önemsenmediğinde ise kaybedilişiyle hissettirir bu önemini. Lakin o zaman biraz geç kalınmış olur zannımca. Bu yüzden bahçemizdeki fidanlar gibi özel bakım gerekir sevginin büyüyüp geliştirilebilmesi. Düzenli olarak ihtiyaçları karşılanmalıdır. Ani hava değişimlerinde filizleri soğuk vurmasın diye korunmalıdır. Tabiattan kıssalar, sevgi adına bize düşen hisselerdir. Bir kez fedakârlık yaptım, sevdim deyip daha da hareketsiz kalmak sevgiyi durgunlaştırır. Perdeler. Bu yüzden canlı tutmak için yeni fedakârlıklar yapılmalı. Parazitler ayıklanmalı, iletişimin canlı tutulması sağlanmalı, şartların gereği karşılanmalıdır. Sevgiyi köreltecek olumsuzluklara karşı amansız mücadele verilip korunduğu kadar, onu geliştirecek bir çaba içerisinde olmak da kaçınılmaz değil midir?
Şayet bunu başaranlardan olabilmişseniz ne mutlu sizlere! Çünkü bu kıvamda bir duyguda artık her mevsim bahardır. Zira her anın kıymetini bilecek canlılık elinizdedir. Diğer türlüsü rutinleşme, kanıksama her şeyin yolunda olduğu hissidir. Böylesi bir gevşeme gönülleri karartır ve kalpleri köreltir. Hiç çaba harcanmaksızın ne elde edilmiş ki, sevgi elde edilebilsin. Hiç emek verilmeden sevgi elde tutulabilsin? Sürtüşmelere yol açmadan, düş kırılmaları yaşamadan, anlayışı ve sabrı elden bırakmadan müşfik bir toleransla bağlarımızı korumalıyız. Tıpkı ilkbaharda filizlenen o taze tomurcuklar gibidir sevgi. Hep bir koruma gerektirir. Yakıcı güneşlere soldurtmamak ve dondurucu soğuklara terk ederek öldürtmemek gerekir.
İnsanın yaşı ilerledikçe, duygunun yerini mantık almaya devam ettikçe beklentiler de artış gösterir. Hayat bin bir imtihanla sabır ve tecrübe imtihanına tabi tutarken sizi, sevgiyi elde tutmanın öyle kolay olmadığını da diğer taraftan öğretir bizlere. Hiç de tahmin etmediğimiz, düşlemediğimiz hayat manzaraları biz de ümitsizliğe yol açmamalı. Biraz emekle, biraz gayretle, biraz sabır ve hoş görü ile tam da sevdiğimizi ispat etmiş oluruz. Kaybetmemek ve kazancımızı sürdürmek ancak sürekli bir sevgi ile mümkün değil midir insan hayatlarında?
Hiçbir duygu tek başına yürümediği gibi sevgi de tek başına yürüyen bir duygu değildir. Bu yüzden bir yandan sevilmeyi beklerken diğer yandan sevmeyi de ötelememek paylaşımın esas şartıdır. Birlikteliğin vazgeçilmez ana ögesidir. Kendiliğinden her şeyin yolunda ve kıvamında gitmesini beklemek bir gaflet olmalı. Hele ki, zamanımızda! Maddeci, menfaatçi ve bin bir çeşit bombardıman sağanağı altında böyle bir beklenti akıl işi olmasa gerek… Sevgide hasat beklemek için; ekim dikim, bakım sulama, koruma kollama gibi her türlü meşakkate katlanmak zaruridir. Şayet sevgiye dair hasat edecek kadar bir yatırım yapmışsak altın payını da aslan payını da kapmış oluruz. Artık genel kabullerin geçerli olduğu, basit hadiselerin hata görülmediği süreçtir bu zaman dilimi. Kabul etmenin hâkim duygu olduğu, değiştirmeye çalışmaktan kaçınma tecrübesi ile sevginin rehberliğinde verimli hasat kapıları açılmıştır bizlere. Yılların fırtınalarını atlatmış olmak bir şükran habercisidir. Bir teşekkürü hak edecek kadar sevip sevilmişseniz, hayatın her evresini tüm zamanlara yayacak bir sevgiyle perçinlemiş olmalısınız.
İnsan sevgisini bestelemeli, güftelemeli. Varsa marifeti terennüm etmeli. Ama sözle, sazla ya da kalemle kelamla…
Sevgililer gününün bir günle sınırlı kalmaması ve tüm zamanlar için kuşatıcı olması dileğiyle. Hep sevgiyle kalın.
YORUMLAR