Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Devr-i sâbık’tan günümüze…

Dünya tarihi gibi bazı ülkelerin tarihi de çok hızlıdır, yüzlerce hattâ binlerce varta atlatmıştır. İhtilâller, isyanlar, göçler… Oluk oluk kan ve gözyaşı…

Büyük medeniyetler çöktü, kaleler, şehirler yakılıp yıkıldı, insanlar kitleler halinde katledildi, esir edilip yurtlarından kaçırılıp bedava işçi yapıldı. Kadınların ırzına geçildi, hamile karnına süngü sokabilen zalimler oldu.

Uzağa gitmeye gerek yok. Anlattıklarımızın birçoğu bizim başımıza geldi. Bu ülkenin tarihi oldukça dehşetengizdir. Şu üzerinde yaşadığımız vatan topraklarından kaç kavim, kaç devlet, kaç medeniyet, kaç kültür geçip gitti, hangi dehşetli zulüm fırtınaları esti…

Şimdi tarihteki saadetli günlerin, semtlerin yerlerinde yeller esiyor! Hangi yeller? Yalnızca bildiğimiz tabiî rüzgarlar mı? Hayır, hayır…

Cehalet yelleri, vefasızlık yelleri, boşvermişlik, adamsendecilik yelleri, dejenerasyon yelleri, cibilliyetsizlik yelleri ve nice muayyebat, günah hattâ ihanet yelleri…

Cumhuriyet sonrasında doğrudan savaş yaşamadık. Ordularıyla alenî bir dış düşman saldırısına uğramadık… Lâkin iç çalkantılar, içimizdeki hainlerin ve beyinsizlerin ülke, millet ve devletimize verdikleri zarar dur durak bilmedi.

Millî cihadımızdan sonra adımız Cumhuriyet olmuştu lâkin cumhuriyetin yalnızca esamesi okunuyor, demokratik sisteme geçilemiyordu… Milletimiz bu döneme “devr-i sâbık” dedi. Bugün hálâ bir bardak suda fırtınalar kopartabilen CHP bu yüzden millî hafızada hálâ sâbıkalıdır.

Millî ve manevî değerlerimize CHP eliyle kendi devletimiz dış düşmanlardan fazla saldırdı. Merhum Kadir Mısıroğlu bunu anlatmaya çalıştığı için bu sâbıkalı mihraklar adamcağızı linç ettiler. “Fesli Kadir «Yunan işgal etse bunları yapmazdı» diyor, haddini bildirelim!” dediler.

Yalan mıydı söyledikleri diye düşünmediler bile. 1920’de kurulan birinci meclis (Kurucu Meclis) “Men’-i Müskirat” (Alkollü içki yasağı) kanunu bile çıkartmıştı. Meclis salonunda, Kur’ân’ın şûra-istişâre âyeti büyük bir levha halinde asılıydı. Hafta tatili Cuma, kadınlar tesettürlü idi. Her şeyin başı ve esası İslâm’dı. Kim umardı o insanların bu denli büyük bir dönüş yapacaklarına ya da yaptıracaklarına?

1945’te, CHP’nin dışında başka siyasî partiler kurulmasına izin çıkmıştı. Fakat bu aldatmaca idi. 1946 seçimlerini CHP hile ve baskı ile kazanıp dört yıl daha iktidarda kaldı. Ve fakat 1950 seçimlerinde yıkıldı, 27 senelik “devr-i sâbık” bitti, DP iktidara geçti.

Adnan Menderes hükûmeti Ezan-ı Muhammedî’yi asli haline döndürdü. Müslümanlara biraz hürriyet verildi. Fakat bu dahi hakiki bir saadet bahşetmekten uzaktı. Dünün diktatörü artık kanunla korunacaktı…

Bugüne gelirsek… Va esfa, (maalesef) CHP hálâ var!.. Üstelik SP, HDP ve İP gibi kimisi İslâmcı, kimisi terörist, kimisi sözde milliyetçi partilerle birlikte bir bardak suda fırtınalar koparacak güce ulaştı.

«Ak Parti hálâ oldukça güçlü, bunların eti ne budu ne?» diyebilirsiniz. Amma ve lâkin, bu pek gerçekçi olmaz. En azından şöyle düşünün: Hikmetli bir atasözü: “sinek ufak ama mide bulandırır” diyor değil mi?

Üstelik bizim cenahın durumu da tam bir facia… Hayá kalmamış, tesettür şeklen bile iflas etmiş, ticaret hayatında İslâmcı kesimin sahtekârlıkları öbürlerine tur bindirmiş, bazı sözde İslâmcı gazeteler ve köşe yazarları “Ak Parti parçalanıyor, bir tekme de biz vuralım da, yerine geleceklerin gözdesi olalım” diyorlar.

Bu kadar pis kokulark yayan bir çöplükte «CHP iktidarda değil» diye avunmak… Yahu velev ki iktidar olsun. Ahvalimiz daha mı kötü olacaktı? Çöplük gülistan olsun istiyorsak, önce yegan yegan (fert fert) iktidar olacağız.

Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sebeple «Bedir’den büyük (nefislerinizle) olan harbi kazanın» buyurmuştu. Siz tarihi tarihçiler mi tekerrür ettiriyor sanıyordunuz? 15.01.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER