Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Umut Nimet Ataş

Adam

Adam

Merhabalar saygıdeğer okurlarım, yaklaşık 3 haftadır birlikteyiz. Büyük bir heyecan ve umutla başladığım köşe yazarlığı serüvenimin en önemli ve en heyecan duyduğum hatta ve hatta yazarken elimin titrediği bir yazıyı kaleme alıyorum .Sizlerin karşısında olmamda ve bu günlere gelmemde en büyük emeği ve desteği esirgemeyen adamı;Abim ,patronum ve küçük kızım Zeynep’in manevi dedesi Sayın FATİH FİL ‘İ ve varlıkları sayesinde sizlerin görmediği ama en büyük destekçim, ailem olan varlıklarından güç aldığım, ayakta durduğum FİL ailesini; yani ailemi tanıtacağım.

Kendisini burada kaleme almak belki haddim değil ama onun ve tanıdığım en şerefli ailelerden biri olan Fil ailesinin en yeni en küçük ferdi olan Gök Bebeğin dahi olmak üzere bu onurlu ailenin bütün fertlerinin affına sığınarak kaleme alıyorum bu yazıyı .

Sizler beni sosyal medyada PKK terörüne karşı duruşumdan , düğünümde bölücü terör örgütü PKK ‘anın tehditlerine inat Plevne marşını çalmamdan ve çoğu zamanda hdp ve PKK ‘anın kirli bir algı için türedikleri söylem ve sloganlarına karşı geliştirdiğim anti söylem ve sloganlarımdan tanıyor olsanız da aslında işin arkasında görünmeyen bir süper kahraman olduğunu bilmeniz gerektiğini kendime vicdani bir sorumluluk olarak görüyorum .

2020 yılının ocak ayında alçak terör örgütü PKK ve sempatizanlarının şahsımla alakalı ölüm ve infaz emirlerinin rahatsız edici boyuta ulaşmasından dolayı İstanbul ‘a taşınmış ve akabinde İstanbul’da da devam eden aldığımız tehdit ve baskılardan dolayı maddi ve manevi anlamda dip diye tanımlanan o noktada oldukça zorlu bir hayatı ailecek yaşamaya çabalıyorduk.

Bu sırada yaşadığım zorluklara sebep olarak gördüğüm ve vatan sevgimden dolayı şahsıma ajan ,hain ve satılmış diye ithamlarda bulunan alçak terör örgütüne baş kaldırmak niyeti ile sosyal medyaya ardı arkası kesilmeyen feryatlarımı dillendirip çektiğim videoları yüklümekten de geri durmuyorum.

YÜZLER ,BİNLER VE MİLYONLAR feryadımı duymuştu artık . Akabinde PKK ve HDP belediyelerinin kirli iş birliğini ifşa eden bazı paylaşımlar yaptığım dönemde (Allah sizlerden razı olsun) samimi bu feryat ile sevginize layık olmayı başarmıştım .

Bir yıldır işsiz olmam, eşimin hamileliği ve aldığım tehditler, çevreden yapılan psikolojik şiddet ve akabinde 2021 yılının ocak ayı sevgili eşim biricik kızımı taşıyor. Doğuma 15 gün gibi kısa bir süre kala, karlı ve fırtınalı bir gecede eşimin hamileliğinden ve can güvenliğimizin olmayışından ötürü kendimi kayınvalidemin evinde üst katta bir odaya kapatmış, yaşadığım sıkıntılardan dolayı elime bir silah almış hıçkırıklar içinde ağlayıp intihar etmek için hazırlık içindeyim. Gecenin ilerleyen saatlerinde telefonumun arama kaydına bir arama düştü.

Beni arayan numara hayatımı değiştirecek; bana hocalık ,abilik ve babalık yapacak ve hatta hatalarımı düzeltmem için duruşu ile bana adamlık dersi verecek olan Sakarya Sapancalı Sayın FATİH FİL. Evet sizlerin huzurunda itiraf ediyorum: Bu gün yaşıyor ve insanlık için, huzur için mücadele veriyorsam bunun müsebbibi ADAM dediğim sayın FATİH FİL’dir .

Telefonun diğer ucunda sert ve sınırlı bir ses tonu ile sanki az sonra yapacağım cahilliği hissedercesine : “ Umut neredeysen, ne yapıyorsan, ne durumdaysan, her şeyi bir kenara bırak ve sabah kimliğini sana atacağım telefon numarasındaki Dilek ablana atıyorsun.Artık birlikte çalışacağız çünkü sen benim kardeşim ve evladımsın “ dedi. Tabi ki bu görüşme esnasında bir baba samimiyeti ile şahsıma ettiği nasihatları burada kaleme almıyorum bile…

Sabah verdiği numaraya kimliğimi attıktan bir müddet sonra o numaradan telefonuma: “İlk maaş avansınız hesabınıza yatmıştır” diye kısa bir mesaj geldi. Mesajı görür görmez eşimin yanına koşup “Hayatım ben işe başladım, SGK girişim yapıldı” diyerek boynuna sarıldığım o an sevinç gözyaşlarımı tutamadığım an işte.İntihar etmeye ramak kalmışken döktüğüm gözyaşlarına bu mutluluk gözyaşlarını galip getiren ADAM’ın sayesindeydi bu anlar.

Sonrasında eşimin yanından ayrılıp günler önce bir AVM’de gördüğüm ve almayı çok ama çok istediğim lakin imkansızlıklardan ötürü yüreğimin bir köşesinde dert diye kalan pembeli çocuk kıyafetlerini almak üzere yola koyuldum ….Akşam eve döndüğümde benim için yine hesap verme zamanıydı:) Sevgili eşimin korku ve merak içinde, kim Bu Fatih bey? Umut, ya senden altından kalkamayacağın bir talebi olursa gibi endişe içindeki bütün sorularına cevap vermem sadece 2 dakikamı aldı.” Hayatım sen bana güven çünkü kirlenmediğime emin ki bu el başımda;Bu el bir ADAM eli, bu el temiz bir el hiç şüphen olmasın” diyerek bütün sorulara tatmin edici bir cevap vermiştim.

Ve sabah ilk işim bana bu eli uzatanı daha çok tanıma heyecanıyla, dünyadaki şerefli ve onurlu insanların varlığını teyit vesilesi ADAM’ı rahatsız edercesine arayıp randevu talep etmek oldu.Benim ısrarcı aramalarımdan rahatsız olduğunu belli etmek istemese de Ankara’ya gidiyorum Umudum gel dedi:) Ve ilk görüşmemiz sizlerin de bu günlerde şahitlik ettiği bütün bu Allah rızası için yapılan çalışmaların 20 dakika konuşulduğu yer Ankara oldu .Bir anda sanki sihirli bir değnek hayatıma dokunmuşçasına ADAM ‘dan aldığım talimatlar neticesinde Doğu ve Güneydoğu’da kurduğumuz okuma salonları ,yaptığımız seyahatlerde tanıştığımız öğrencilere verilen burslar ,köy okullarına götürdüğümüz kırtasiye malzemeleri ,üşüyen minik yüreklere götürdüğümüz montlar, ayakkabılar ve daha sayamadıklarım…

054444 img 20220913 wa0000

Derken bir ara FİL ailesinin merhameti sınır tanımadı ve aile fertleri ile birlikte binlerce kilometre öteye, Suriye’ye kadar gittik . Birkaç gün öncesinde intiharı düşünecek kadar aciz hale gelen Umut evladınız ADAM sayesinde şükretmenin en büyük nimet; başarının ise ALLAH’IN RIZASINI KAZANMAK olduğunu öğretmişti.

Bunlar olağan şeyler gibi gelse de sizlere işin ilginç kısmını sizlere şimdi aktaracağım. FİL ailesi 1993 yılında Sakarya Sapanca’da aile şirketini kuruyor. 1993 yılından bugüne kadar Devleti sahiplenme duygusundan dolayı kamu kurum ve kuruluşlarının iş, işlem ve ihalelerinden uzak duruyor! Ve daha ilginç kısmı ise kazancının çok büyük bir kısmını ülkemizdeki dernekler , vakıflar ve kendi bünyesinde kurduğu Filoğlu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üzerinden sosyal sorumluluk projelerine harcıyor. Şimdi fesat bir toplum haline geldiğimiz için ne var canım bunda, vergiden düşürüyordur diyenleri duyar gibiyim!

Yine yanıldınız beyler bayanlar çünkü Fil ailesi hiçbir bağışını kamu yararına kuruluş statüsü olan yerlere bağışlamıyor. Yani kamu yararına kuruluş belgesi olmayan kurumlara bağışladığı için bu bağış ve yardımlarını vergiden düşemiyor. Aslında ailenin içinde olmama rağmen Sayın Fatih FİL‘in yaptığı hayır işlerinin sadece milyonda birinden haberdar olduğumu belirtmekte fayda var .

Kısacası Batman’da aracınıza ceza yazan genç bir polisin de ,Şırnak’ta koyunlarını otlatan bir amcanın da hayatının bir noktasında FİL ailesi ile mutlak şekilde gönül bağının olduğunu söylersek abartmış olmayız .Dikkatimi çeken başka bir olay da Sayın FATİH FİL‘in personeline yaklaşımı. Ülkemizdeki devasa holdinglerin büyük çoğunluğunun Avrupa şirketleri olması sizleri yanıltmasın.

En basit tanımlama ile FİL ailesinin hayatında personel diye bir kavram yok .Sapanca’da ,İzmir’de bütün çalışanlar ailenin bir ferdi gibi .Bundan dolayı düğün ,taziye ne olursa olsun mutlak şekilde Fatih beyin yoğunluk programına göre aileden birileri katılıyor . Mesela binlerce çalışanı olan FİLOĞLU GRUOP şirketinin beni en çok etkileyen bir diğer özelliği ise personelin maaş olayı.

Hiç unutmam Bakanlar Kurulu’nun asgari ücret için toplandığı saatlerde ülkemizde şirketler personel çıkarma çabasında ve türlü arayışlar içindeyken telefonum çaldı ve Fatih Bey: Hiçbir çalışanımıza asgari ücret ödemeyeceğiz Umut, arkadaşlarımızın asgari ücret ile ihtiyaçlarını karşılamaları zor olur, onun için arkadaşlara söyleyin vasıfsız personelimize dahi asgari ücretin 2-3 bin lira üstünde vereceğiz dedi.

Tabi yine kuş kadar aklımla, “Efendim şirket sıkıntı yaşar haddim değil ama”…dediğim an lafı ağzıma tıkadı. Umut personelimiz ile paylaşacağız.Zorlanacağız belki ama bu gördüğün bütün servetin asıl sahibi Allah diyerek yine derin ve içinden çıkamayacağım sorulara sürükledi beni …

Evet bu anlattığım aile var ülkemizde evet bu ailenin bu şerefli duruşuna vatan sevgisine samimiyetine Fatih FİL ’in vefakar duruşuna canlı şahitlik ettim .Zorlu bir coğrafyada büyüdüğüm için açıkçası yaşadığım gördüğüm bu güzelliği önüme gelene anlatıyorum. Ve komik olan tarafı ise anlattığım bir çok büyüğüm ütopya ve imkansız diyor.

Ailenin bu onurlu yaşam tarzına şahit ve samimiyetine kalben inanmış Umut ise; serseri bir kişiliğe sahip olduğu için yüzlerine karşı siz istediğiniz gibi düşünün ben yaşadım bunları, o zaman FİLOĞLU ailesi daha keşfi yapılmamış olan Ütopya bir gezegenin samimiyet ülkesinin vatandaşları demek ki diyerek gülüp geçiyorum .Sevgili dostlar bu şerefli aileyi kaleme almadan önce bir çok mesai arkadaşıma ulaştım.

Fatih Bey’in kardeşi Mehmet beye de tabi. Filoğlu ailesinin hayatınıza dokunduğu anı veya yaptığı samimi çalışmaları bildiğiniz kadarıyla anlatın diye. Finans sorumlumuz Dilek abla , of Umut hangimiz Fatih beyin yaptığı hayır işlerinin kaçını bilebiliriz ki? Adam yolda yürürken bile Allah rızası için bir şeyler düşünüp yapıyor işte. Kaçını paylaştı ki bizimle diyerek haddimi bildirdi:) Ailemizin birkaç ferdinden aynı cümleleri işitip fırçayı yedikten sonra bu şirketin dünyada eşi benzeri var mı diye araştırmak için kolları sıvadım.Ve birkaç buna benzer şirkete rastladım.

Amerika ,İngiltere ve İtalya’da birer kuruluşun çalışma tarzı ve hikayesi FİLOĞLU ailesininki kadar samimi gelmedi ama varmış ve değerli okurlarım bu şirketlere Avrupa’da sosyal girişimcilik şirketleri diyorlarmış .

Bu şirketler tıpkı Filoğlu Group gibi kar marjının büyük bölümünü hayır işlerinde ve dezavantajlı kesimler için yürütülen çalışmalarda kullanıyormuş …

Ne diyelim temennim odur ki; Filoğlu ailesinin sayısı artar, ülkemizde adam dediğimiz insanlar çoğalır .Bu arada küçükken Umut büyüyünce ne olacaksın ne olmak istersin diyen amcalar ve abiler aynı soruyu şimdi sorduğunuzu varsayarsak, büyüyünce Fatih FİL olmak isterim diye cevaplayıp adeta yaşayan bir kütüphane yürüyen bir ansiklopedi olan Fatih beyi tanıyın ,tanıtın anlayın ve anlatın diyorum .

ÇOK ŞEY İSTEMİYORUM İNANIN BANA, ONU ŞİMDİ TANIYAN YARIN GECİKENLER TAYFASINA ALTIN HARFLERLE YAZILACAK.

Selam ve dua; Okuyup, anlayıp ve anlatan tüm okurlarımın üzerine olsun İnşallah.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER