Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Bozuk düzende metastaz…

Metastaz, (hasseten kanser illeti için) hastalığın (kanser hücrelerinin) organizmanın bir yerinden başka bir yerine sıçraması, başka uzuvlara da sirayet ederek yayılması, binaen’aleyh daha kötüye gitmesi demek.

Bozuk düzenler kanserlidir… Ülke ve millete zararı tehlikeli boyutlarda, hiçbir iyileştiriciliği kalmamış ölümcül sistemlerdir. Tedavi yerine bozuk rejimde ısrar ise metastazı başlatır ve ölüm kaçınılmaz olur.

İyi de… Bayım sen bunları kime anlatıyorsun?

Bugün şu ülkedeki milyonlarca Müslüman’a “İslâm devleti nedir?.. İslâm devletinin özellikleri nelerdir?.. Resmî ideoloji nedir?.. Ulus devlet nedir?.. Ümmet nedir?.. Hilafet nedir?.. Bozuk düzen nedir?.. İyi ve doğru düzen nedir?..” gibi sualler sorulsa…

Hayır hayır… Aslında “Kaç kişi doğru cevabı verecektir?” diye sormamalıyız.

Zira bu cehaletin ayıbı, başta bozuk düzenli devlet olmak üzere tüm entelektüellerimize (ziyâlılar, münevverlerimize) ve tüm İslâmî cemaat ve tarikatlara (ve dahi İslâmcı geçinen siyasetçilerimize) aittir.

Milyarlarca liralık kasaları var ama birkaç kuruşluk şöyle derli toplu bir risale basıp halkı aydınlatmayı düşünmezler.

Sonra bakarsın herkesten fazla lakırdı ediyor, herkesten fazla küfrediyorlar tağutî sistemlere.  Lâkin burada bir duralım.

Bugünkü tarikatların ne Hazreti Mevlâna ne İmam-ı Rabbanî hazretleri, ne Halid-i Bağdadî hazretleri, ne Abdülkadir Geylanî hazretleri, ne Ahmed er-Rufaî, ne Hasan eş-Şazelî, ne Ahmed el-Bedevî hazretleriyle irtibatı kalmadığı için evliyaullahın birinci mümeyyiz vasfı olan “Allah’tan başkasından korkmamak” düsturunu kaybetmişlerdir.

Bugünkü tarikat ve cemaatler sahicilerinin karikatürü mesabesinde oldukları için korkaktırlar. Ülkedeki düzenin tağutî bir düzen olduğunu söyleyemezler. Hele hele Kemalizm falan korkulu rü’yâlarıdır, asla telafuz dahi etmezler. (Bunlara İslâmcı Partileri de dahil ediniz)

Misâlini de verelim. Hani şu posta memuru olan cesur kardeşimiz vardı. Süleyman Demirel ve sair ricâl-i devlet Anıtkabir’de mutad mozele rükûsu yaparken tekbirlerle ortaya atılmış ve “Allah’tan korkun, taşlara tapmayın, Kur’ân’a sarılın” demişti.

Vanlı PTT memuru Mahmut Kaçar kahramanca uyarı yapıyor lâkin daha baştan “meczup” ve dahi “provokatör” diye damgalanıyordu[1].

Kimler tarafından? Kâfir ya da münafıklar tarafından mı? Hayır, hayır… Kendilerini gûya “İslâm’ı tebliğ ve hâkim kılma” dâvasının etkili ve güçlü ekipleri olarak görenler tarafından.

Daha Atatürkçüler bile herhangi bir tepki vermeden birçok Refah Partisi yetkilisi, Fetocu Zaman ve Türkiye gibi İslâmcı geçinen yayın organları, aşağılayıcı ve suçlayıcı “provokasyon” damgası ile onu hem sahipsiz bırakıyor, hem de ona en uygun yerin akıl hastanesi olduğunu söylüyorlardı…

Muhterem okurlarım iz’ânınızı sorgulamak haddim değil, herşey anlaşıldı sanıyorum. Bozuk düzenin ülke ve millet hücrelerindeki metastazının asıl suçluları hakkıyla anlaşılsın diye Mahmut Kaçar örneğini verdim.

Metastazı durdurmanın, tedavinin olmazsa olmaz birincil şartı eziklikten, korkulardan kurtulmaktır. Yegan yegan kahramanlar olamaz isek öz yurdumuzda parya, öz vatanımızda köle muamelesine mâruz kalmaya bundan böyle de mahkûmuz demektir. 17.01.2021

 

_________________

[1] Bunlardan biri de geçenlerde SP ile irtibat kurmak isteyen CB Erdoğan’ın ziyaret ettiği o zamanki RP Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Asiltürk idi… Sahip çıkmak yerine, “bunlar iktidarı provakedir” demişti.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER