Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Çamurun kralları

Esasen yaptıklarına “çamur atmak” demek fevkalâde yetersiz ama berây-ı nezaket “kazurat” ya da “bok atma” falan demeyelim şimdilik…

− Fakat sayın yazar işte demiş oldunuz…

− Haklısınız, fakat nezaketi elden bırakmayalım diye çamur demekle asıl meramımızın ne olduğunu söylemeseydik daha fazla üzerimize gelirlerdi.

Özür dilerim, böyle alenen yedikleri haltı söylemek zorunda kaldığım için. Malûmâlileri haltın mánâsı da aynı pis şey.

Efendim bunların alayı “pislik atma” işinde mahir. Bu iş bir ilim olsaydı, bu iliimde profesör titrine kadar yükselebilirlerdi.

Profesörlük makamındaki âlim zatlardan özür diler, bu ünvanı sadece teşbih olarak kullandığımı hürmeten bildirmek isterim.

“Adamlar bu işin kralı” deseydim uygun olmazdı. Zira kraliyet hünere, ilme göre değil, hanedan işi. Ha, bir «halt hanedanı» olsaydı (ki bizde bazı gâvurluklar adeta öyledir) o vakit bunlar “halt kralları” olabilirlerdi.

Bunlarda ne utanma var, ne sıkılma. Türkiye’nin gerçek başkenti İstanbul’da belediye başkanlığı sırasında yaptıklarıyla mega kenti devasa pisliklerinden temizlemesi, halici yeniden “altın boynuz” yapması ve şehir halkını ulaşım dahil her yönden rahatlatması sayesinde sevilip başbakanlık verilmiş sayın CB Erdoğan’a 40 yıl düşünsem belediye üzerinden de saldırabileceklerini aklıma hayalime getiremezdim.

Şimdi bu vaziyete binàen halkın, “Be utanmazlar, İstanbul’u mahveden sizin adamınız, yalanlarınızı yüzünüze tükürmez miyiz sandınız? Geldiği günden buyana Ekrem İmamoğlu’na kalay kayış çekiyoruz” diyeceğini düşünüyorsunuz öyle mi?

Zehi gaflet… Böyle düşünüyorsanız içtimâîyata (sosyolojiye) hiç vakıf değilsiniz demektir. Halkımız bazı konularda öyle çabuk gaza gelir ve öyle çabuk saf değiştirir ki şaşar kalırsınız.

− Bak dövizi kaça çıkardılar?

− Enflasyon kaç oldu? Çarşı-pazar ateş yeri…

− Ver mehteri…

Gece yapılacak balkon konuşması için sabah saatlerinden itibaren yer tutan, zátıâlilerine “Allah ömrümden alsın sana versin” diye bağıran halk, üç ay dişini sıkıp dayanamıyor “tez zamanda geber” diye bağırıyorsa şaşırma. Politikada vefa yoktur. Hele bu bütün değerlerine set çekilmiş halkın artık hiç vefası yoktur!

Parasını denkleştirmeden Çılgın proje ile uğraşacağımıza halkın millî değerleri muhafazası için çalışsaydık, en sıkıntılı dönemlerde dahi arkamızda vefalı, sabırlı ve sadık bir kitle olabilirdi.

Lütfen darılmayınız. Hayalen konuşmuyorum. Yakinen tanıdıklarım var. Bir zamanlar, sizi hafiften eleştirdiğimde bile üzerime hırlayanlar, şimdi “biraz sabırlı olun” deyince, “yürü be, onun oğlu, kızı sabırlı olsun” diye parlıyor üzerine benzin dökülmüşcesine.

İşte dinsiz takımın yazar çizerleri, o herif-i nâşerifler de bunları biliyorlar ve o yüzden her haltı rahatça yazabiliyor, yalanlarla da olsa halka gaz vermeye devam edebiliyorlar!

Muhterem reis ve sayın iktidar, halka kızmak yerine empati yapın, anlamaya çalışın. Bakın gariban emeklinin maaşlarına yaptığınız azıcık bir zammı dahi vaktinde veremiyorsunuz.

Çalışma masamda üzerine oturduğum döner koltuğumun arka (bel) dayanak yeri kırılmıştı attım, yenisini alsam en ucuzu beşyüz (500) lira. Yàni artık arkama dayanamıyor, düz oturamıyorum. O yüzden teşbihen değildir, “eğri oturup doğru konuşuyorum” demem… 21.01.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER