Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

Siyasilere Sesleniyorum: Fanatik Futbol Taraftarları Kadar Milli Olamıyoruz!.. BAYKAR MI BABACAN MI MİLLİ?!

Türkiye, son yıllarda (bilhassa son 20 yıl içinde) teknolojide, dış politikada (uluslararası ilişkilerde) ve terörle mücadelede öylesine adımlar attı ki bütün dünya tarafından gıpta ile izlendi ve takdir edildi. Fakat içimizdeki gayri milli zihniyetin siyasi uzantıları maalesef bu gerçeği bir türlü göremedi! Görse bile içine sindiremedi. Ne yazık ki bu zihniyetin mensupları Türkiye’nin teknolojik, dış politika ve terörle mücadeledeki başarısını sürekli baltalayarak siyasi malzeme yapar haline getirdiler. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yurt dışındaki danışmanlarının (Jeremy Rifkin ile Daron Acemoğlu) vizyon toplantısına online ile katılmasının heyecanını “Bizim milletimiz teknolojiyi de görsün. Allah aşkına teknolojiyi bir görsün millet. Oturduğum yerden Amerika’yı izliyorum…” sözleri ile belirtmesi ne kadar garip, tuhaf ve absürttü!..

Teknolojiyi görmek için ABD’ye, Avrupa’ya, Rusya’ya, Japonya’ya, Kore’ye, Çin’e gitmeye gerek yok Bay Kemal. Teknoloji burnunun dibinde: Türkiye’de, kendi yurdunda, kendi vatanında… Ama göremiyorsunuz ve görmek istemiyorsunuz…  Türkiye’de, milli teknolojimizin bayraktarlığını yapan ve savunma sanayimizi bugünlere getiren BAYKAR gibi o kadar çok firmamız var ki… Tüm dış etkenleri çöpe atarak, sizi gaflete, dalalete sürükleyen; basiretinizi, ferasetinizi perdeleyen egonuza, hırsınızı, öfkenizi, kininizi kısa bir süreliğine de olsa bir kenara bırakarak milli duygu ve düşünceler içinde bu firmalarımızdan birisini sorgusuz ve önyargısız bir şekilde ziyaret etmiş olsaydınız, bugüne kadar savunma sanayinde neler yapıldığına siz de inanırdınız! Fakat sizde milli teknolojimizin ürünlerini görebilecek feraset ve basiret yok ki… Bu duygu ve düşüncelerle, bu ihtiras, hırs, gaflet ve dalaletle ve bu dış etkenlerle hiçbir yere varamazsınız Sayın Bay Kemal…

Türkiye’nin ‘milli teknolojisine’ içerden ve dışardan saldırılar devam ediyor. Daha önce Pentogan yetkilisi Micheal Rubin “Baykar’a ve diğer Türk firmalarına yaptırım düşünülmeli” sözleriyle Baykar Teknolojisini hedef almıştı. Şimdi de Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bir televizyon programında Baykar’ı hedef alarak “Devletin hemen hemen bütün imkanları, bütün o yardımlar, devletin bütçesinden doğrudan aktarılan kaynaklar, aşağı yukarı tek şirkete aktarılıyor” sözlerini sarfetti. Hatta daha da ileri giderek “Şimdi seçim yaklaşıyor ve hükümetin elindeki en önemli propaganda projelerinden bir tanesi de bu. Bu projede öyle bir hale getirildi ki ‘bu çok kutsal, dokunulmaz’, ‘dokunanı mahvederiz’ falan filan ya. Kusura bakmayın ya dokunacağız tabii, doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz. Tek bir şirket üzerinden bu işler olmaz açıkça söylüyorum. Eğer rekabetten korkuyorlarsa korksunlar” sözleriyle de milli teknoloji hamlelerini siyasi malzeme yaptı.

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan başka bir konuşmasında futboldan örnek vererek kendisine görev verilirse iyi bir kaptan olduğunu dolaylı/imalı bir şekilde ifade etmişti. Sayın Babacan mademki futboldan örnek verdiniz, biz de size futboldan örnek vererek ne kadar milli olup olmadığını izah etmeye çalışacağız.

Demek istiyoruz ki Türkiye’deki sizin gibiler, futbolseverler/taraftarlar kadar milli olamıyor! Çünkü futbolda fanatikliğe rağmen Milli takımımızın veya herhangi bir futbol kulübümüzün yabancı bir takımla yapmış olduğu maçta, kendi takımına olan fanatikliği bir kenara bırakarak (sanki kendi takımı imiş gibi) aynı heyecanı yaşıyor ve destek veriyor. Aynı heyecanla maç boyunca milli duyguları yaşıyor.

Sayın Babacan, BAYKAR Teknolojisi, bugüne kadar dünyanın gıpta ile izlediği ve takdir ettiği hamleler yaparak ülkemize (savunma sanayimize) SİHA, AKINCI, KIZIL ELMA vs. gibi insansız hava araçlarını kazandırdığı bir zamanda sizlerin yapmış olduğu gayri milli açıklamalarınıza hiçbir anlam veremedik!..  Sizlerin ve sizin gibilerin; CIA uzantısı, FETÖ destekçisi, Pentagon yetkilisi Micheal Rubin’in “Baykar başta olmak üzere önde gelen Türk savunma sanayi şirketlerine yasak getirilmeli.” diyerek Türkiye düşmanlığı yapan birinden ne farkınız kalıyor Sayın Bay Kemal ve Ali Babacan?! Bizler sizin ne kadar milli olup olmadığınızı çok iyi biliyoruz! Milletimiz de her şeyin farkında!..

BAYKAR (Bayraktar) ailesinin gurur abidesi merhum Özdemir Bayraktar’ın oğulları BAYKAR teknolojinin mimarları ve Türkiye’nin medarı iftiharı Selçuk Bayraktar ve Haluk Bayraktar, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın iftiraları karşısında sessiz kalmadılar ve gerekli açıklamaları yaptılar.

BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar “Baykar, birilerinin kirli siyasi ajandalarına malzeme olacak bir müessese değil. Buna izin vermedik, vermeyeceğiz! İdeal ve değerlerimizden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürecek; Alçakça atılmış iftira ve yalanlara karşı hakkımızı sonuna kadar savunacağız!”

BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar: “Alenen bir iftira ile karşı karşıyasınız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ihracat rekorunu geçen bir firma. Bir firmaya ‘bütün kaynaklar tek firmaya, rekabet yok, şımarıklık oluşur, dokunursunuz’ diye dil uzatacaksınız, buna biz sosyal medyadan yanıt verince siyasi oluyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Baykar’ın varlığı zaten rekabet. Devletin bu projeleri desteklemesi doğal. Biz Baykar olarak bu desteklerden hep uzak durduk. Biz hep geliştirelim, satalım, ihraç edelim dedik. Hiçbir zaman kredi kullanmadık. Bayraktar TB2 pazarlamaya ihtiyacı olmayan, siparişleri dolu olan, birisi geldiği zaman 3 yıl sıra beklediği ürün. Bu ülke milli gemi yapıyor, radar, füze, roket, toplar yapıyor. Binlerce firmaya verilmiyor, hepsi Baykar’a veriliyor, böyle komedi bir şey olabilir mi?”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bayraktar kardeşlerin sessiz kalacağını zannetmişti. BAYKAR ailesinin bu açıklamalarından sonra Ali Babacan siyasi polemik yapmaya başladı! Daha doğrusu biraz kıvırttı, biraz söylediklerini yaladı, biraz da geri adım atar gibi yaparak asıl saldırısını yaptı! Artık ok yaydan çıkmıştı! Ne kadar geri dönülmez desek de Ali Babacan’ın sonraki açıklamalarında kıvırtmaları aleni bir şekilde görüyorduk! Yanlış anlaşıldığını falan ifade etse de aslında kendisi de çok iyi biliyorduki hiç de yanlış anlaşılmıyordu!  Yahu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yapmış olduğu açıklamayı yedi yaşındaki çocuk bile yanlış anlamaz. İfade ettiği husus gayet açık ve net. Çünkü Ali Babacan sözleriyle düpedüz BAYKAR teknolojisini hedef almıştı. Yani, Türkiye’nin milli teknolojisi hedef alınmıştı! Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla cinsinden! BAYKAR’ı hedef tahtasına oturtarak bir taşla iki kuş vurmak istedi Ali Babacan. Asıl hedefte Cumhur İttifakı vardı. Tabi ki Türkiye düşmanlığı jargonu ile…

Dünya basını Türkiye’nin medarı iftiharı BAYKAR teknolojisinden övgüyle bahsederken Türkiye’deki gayri milli zihniyetin hala düşmancasına davranışlar sergilemesine hiçbir anlam veremiyorduk! Yahu sözkonusu bu gayri milli zihniyet,  BAYKAR TEKNOLOJİSİ ile ilgili dünya basınında çıkan haberleride mi takip etmiyor?! Batıdan talimat alan gayri milli zihniyetin mensupları batının yazıp-çizdiklerini de mi görmüyor?! Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir kafa yapısı inanın şaşırmaktayız(?)!.. Biz yine de onların imrendikleri, özendikleri, talimat aldıkları BATI’nın medya dünyasının BAYKAR teknolojisinden nasıl bahsettiklerini kısaca özetlemek istiyoruz.

Dünya basını Türk SİHA’larının ABD, İsrail, Çin, Fransa ve İngiltere’yi geçtiğinden bahsediyor. İngiliz THe Telegraph gazetesi, muhabir Nataliya Vasilyeva’yı BAYKAR teknolojisini araştırmak, yerinde görmek ve incelemek için İstanbul’a gönderiyor. THe Telegraph BAYKAR teknolojisinden övgüyle bahseden bir haber yaptı. İtalyan basınından Il Sole 24 Ore, Selçuk Bayraktar ile ilgili ‘kendi Elon Musk’ı’ sayesinde SİHA ihracatında lider benzetmesi yaptı. ABD’nin tarihi ve köklü dergilerden olan Newsweek, Fransız BFM TV, Reuter Haber Ajansı, BAYKAR’ın insansız hava araçlarını konu eden haberler yaptılar.  

Ekonomi ağırlıklı haberleriyle tanınan Handelsblatt gazetesi, yapmış olduğu haberde Bayraktar TB2 SİHA’lardan bahsederken geleceğin savaş endüstrisine hakim olabilirler vurgusu yaptı. Alman Focus internet sitesi, çarpıcı ve ilginç bir yorumda bulunarak Bayraktar TB2 için “Putin dâhil tüm dünyadaki müşterilere ilham veriyor” cümlelerini kullandı.

Peki, Türkiye’deki TEKNOFES (Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali) ile ilgili dünya basınının övgü, takdir ve ilgi ile bahsettiği haberlere ne diyeceğiz…  Her biri Türkiye’nin insansız hava araçlarındaki başarısından söz ediyor… Bilhassa Kızılelma… Fransız LesEchos ve Arap News sadece iki örnek basın kuruluşu…

Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA’larının başarısından bahseden İspanyol El Periódico gazetesi ve Russian Today Türklerin dünyadaki SİHA yazılımındaki hakimiyetinden söz ettiler.  Amerikan Forbes dergisi, Fransız L’Opinion gazetesi, AFP (Agence France-Press), Polonya’nın Gazeta.pl adlı haber sitesi, ABD’nin önemli yayın kuruluşları arasında The New Yorker dergisi, New York Times, Bloomberg, Forbes dergisi ve sayamayacağımız kadar irili-ufaklı yabancı gazete, dergi, internet sitesi, radyo, televizyon vs. Türkiye’nin teknolojide devası adımlar attığından, BAYKAR teknolojisinden, Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşlerden ve Türk SİHA’larından bahsederek çok önemli haberler yaptılar.

Daha önceki yıllarda AKİL BAKIŞ internet sitemizde (sonradan saldırıya uğrayıp çökertildi) ve 8 Ağustos 2022 tarihinde Başkent Postası’nda “İHA, SİHA ve ŞİMDİ DE AKINCI TİHA…” başlıklı yazımda BAYKAR TEKNOLOJİSİ, Bayraktar Ailesi olarak Türkiye’nin gurur kaynağı, medarı iftiharı merhum Özdemir Bayraktar ve biricik oğulları Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşlerin başarılarından bahsetmiştim. Hatta yazımın girişinde Selçuk Bayraktar’ın o meşhur “HAVACILIKTA AKAMETE UĞRATILMIŞ SERÜVENİMİZİN YENİDEN HİKÂYESİDİR” sözüyle de yazıma giriş yapmıştım. Bayraktar ailesinin merhum babaları Özdemir Bayraktar’ı, Selçuk ve Hulak Bayraktar kardeşleri daha yakından tanıyarak BAYKAR TEKNOLOJİSİ olarak bugünlere nasıl geldiklerinin hikayesini anlatmıştım. Konumuz BAYKAR TEKNOLOJİSİ olduğu için o yazılarımdan bazı alıntılar yaptım.

“Özdemir Bayraktar’ın öncülüğünde 1984 yılında kurulan BAYKAR’ın amacı otomotiv sektöründe yerlileştirmeye yönelikti. Daha sonra savunma sanayiimizdeki yerli ve milli teknolojik büyük boşluğu görüp havacılığa yöneldi.  Özdemir Bayraktar, milli ve özgün insansız Hava Aracı teknolojisi üzerine projeler geliştirdi. Geliştirdiği projelerin tasarım, prototip ve imalat aşamaları ile birlikte yatırım planlaması dahil her aşamasında öncü bir lider olarak alın teri vardır. Özdemir Bayraktar, 2005-2009 yılları arasında BAYKAR’ın TSK için geliştirdiği ilk insansız hava aracı Mini İHA Ar-Ge çalışmalarında bulundu. Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI TİHA dahil olmak üzere BAYKAR tarafından gerçekleştirilen milli, yerli ve özgün tüm ürünlerin tasarımlarını da Özdemir Bayraktar yapmıştır.

20 yıllık alınteri/emeğin, birikimin ve tecrübelerin sonunda Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde AKINCI Projeleri’nden birisi daha gerçekleşiyor. BAYKAR tarafından milli, yerli ve özgün bir şekilde geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) Savunma Sanayiimize kazandırılıyor.

BAYKAR, Türk Havacılık tarihinde yerli ve milli olarak geliştirilen bir ilke daha imza atmıştır. Bayraktar AKINCI,  ROKETSAN tarafından geliştirilen Teber-82 Güdüm Kiti ile deniz yüzeyindeki hedefe yönelik başarılı bir test atışı da yapmıştır. Ayrıca, 11 Mart 2022’de Türk Milli Havacılık tarihinde AKINCI B TİHA’nın yapmış olduğu test uçuşunda 40 bin 170 fit yüksekliğe çıkarak rekor kırmıştır.

BAYKAR, Türk Milli Havacılık yönünden hem Türkiye’nin büyük bir eksikliğini gidermiş hem de dışa açılarak ihracat talepleri almaya başlamıştır. BAYKAR, Türkiye’nin ilk milli İHA ihracatını 2012 yılında gerçekleştirmiştir. Şu anda da Bayraktar AKINCI TİHA 3 ülkeyle ihracat sözleşmesi yapmıştır. Hala da bazı ülkeler AKINCI TİHA için görüşme talebinde bulunuyorlar.

BAYKAR (Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşler) 2019 da bu sefer daha ağır tonajlı hem de 5,5 tonluk mühimmat taşıyabilecek insansız hava aracını gerçekleştirmek için kolları sıvamışlardı. Ve yıl 2020 ve başardılar da…

İşte bu yazımda BAYKAR (Selçuk ve Haluk kardeşler) ve Mühendis arkadaşları ile birlikte bugün insansız mühimmat taşıyabilen AKINCI TİHA’nın nasıl bir azimle/gayretle gerçekleştirdiklerinin hikayesini anlatacağım… 

Çocukluğunda havacılığa çok meraklı olan Selçuk Bayraktar yaşı ilerledikçe hayallerine daha dört elle sarılarak mücadelesini hiçbir zaman bırakmıyor. Selçuk Bayraktar kardeşi Hakan Bayraktar ile birlikte ailece insansız hava aracı üretmeyi kafaya koymuşlardı. Çünkü Türkiye’nin buna çok ihtiyacı vardı. Zaman içinde amaca doğru aşama aşama yaklaşıyorlardı. Bir kere düğmeye basmışlardı. İHA, SİHA başarısı artık onları daha ötesine götürmüştü. Yani, daha büyüğüne, daha imkansızına… Artık insansız mühimmat taşıyabilen hava aracına… Yani bugün savaş uçaklarının aynısı ama insansız olanı… Hem de mühimmat taşıyabilecek olanı…

Ben yine de yazımın başında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a biraz sert ve ağır ithamlarda bulunarak eleştiri yapmış olsam da aslında her iki lider/başkan da bu ülkenin, bu milletin, bu vatanın evladı… Bu iki lidere (Kılıçdaroğlu ve Babancan’a) son bir çağrım olacak…

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a futbol örneği ile cevap vereceğim! Çünkü bize futbol çağrışımını yaptıran da Ali Babacan’ın kendisidir! Yani, iki başkana/lidere (Kılıçdaroğlu ve Babacan) gerek süper ligde, gerek yurt dışı şampiyonluk maçlarında ve gerekse milli maçlarda Türkiye’yi (TÜRK MİLLETİNİ) temsil eden futbol takımlarımızın yurt dışında rakipleriyle yapmış olduğu maçlarda fanatik taraftarlarımız, kısa bir süreliğine de olsa kendi takımlarını bir kenara bırakarak Türkiye adına Türk Milletini temsil eden futbol takımlarımızı (hiçbir ayırım yapmadan) aynı ruh ve aynı sevgi ile destek veriyorsa  (AYNEN MİLLİ TAKIMIMIZA VERMİŞ OLDUKLARI DESTEK GİBİ) siz siyasi partiler, liderleri olarak Türkiye’yi, Milleti, Vatanı, Bayrağı ilgilendiren MİLLİ KONULARDA geçici bir süre de olsa kendi siyasi partilerinizi, siyasi görüş ve düşüncelerinizi bir kenara koyarak ülkemizin menfaatini/çıkarını, milli birlik ve bütünlüğümüzü, millet olma bilincimizi, millet olma şuurumuzu DÜŞÜNEREK (aynen yurtdışında Türkiye’yi temsil eden MİLLİ TAKIMIMIZ veya şampiyon olmuş lig takımımızı destekleyen fanatik taraftarlar gibi) aynı ruh, aynı bilinç, aynı şuur ve aynı HEYECAN içinde DESTEKLEMİŞ olsak iyi olmaz mı?!

Siyasi partiler içinde hiçbir ayırım yapmadan; iktidar, ana muhalefet ve muhalefet partileri ve liderleri/başkanları olarak sözkonusu Türkiye, Vatan, Millet, Bayrak olursa dışarıya karşı milli bir ruh, milli birlik-beraberlik ve milli bir şuur içinde mücadele etmiş olsak doğrusunu yapmış olmaz mıyız?! İçerde (her zaman olduğu gibi) yine birbirinizle kavga etmiş olsanız da, birbirinizle hırlaşsanızda, birbirinizin kuyusunu kazsanızda dışarıya karşı VATAN-MİLLET ki TÜRKİYE adına, devletimizin ve milletimizin geleceği/istikbali uğruna, birbirinizle et-kemik gibi, bir tarağın dişlileri gibi, aynı vücudun azaları gibi kenetlenseniz ve bu şekilde hareket ETSENİZ ne kaybedersiniz?!  Bu çağrım, bu seslenişim, bu önerim; sadece CHP ve DEVA Partisi için değil aynı zamanda başta AK Parti ve lideri/başkanı R. Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm siyasi partiler ve liderleri/başkanları için de geçerlidir.  

Türkiye’yi son 20 yıl içinde bu hale getiren (geliştiren ve büyüten) milli duygu ve düşüncelerle MİLLİ ve YERLİ TEKNOLOJİ olarak başarıya gösteren, Türkiye’nin istiklali ve istikbali için aynı duygu ve düşüncelerle çalışan siyasi parti, lideri-başkanı, bugün AK Parti değil de CHP, İYİ Parti veya hangi siyasi parti ve lideri/başkanı olursa olsun (yeter ki vatan haini olmasın!) vallahi aynı desteği verirdik…  O zaman bu yazımız onlar için de geçerli olurdu. Mevzubahis olan siyasi parti ve siyasi lider/başkan değil mevzubahis olan bu ülkenin istikbali ve istiklali için niyet ve amaçtır. 

Fakat güneş balçıkla sıvanmaz! Bütün gerçekler aleni/açık bir şekilde ortada! Sevelim veya sevmeyelim, destek verelim veya vermeyelim, yanında veya karşısında olalım veya olmayalım maalesef  son 20 yıl içinde Türkiye’nin siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, istihbarı vs. her alanda gelişmesini, büyümesini ve uluslararası arenada söz sahibi olmasını sağlayan siyasi parti AK Parti ve bugünkü Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’dır. Bu çok acı bir gerçektir! Bu gerçeği ne kadar inkar etsekte bu gerçeğin üzerini ne kadar örtsekte  GÖRÜNEN açık/net bir GERÇEK var!..  Önemli olan bu gerçeği görebilmek, anlayabilmek ve hissedebilmek… Onun için de milli ve ulvi duygu, milli düşünce ve inanç gerek!.. Ne mutlu milli ve ulvi duygu içinde olanlara… Ne mutlu milli ve ulvi inanç içinde olanlara… Ne mutlu aynı duygu, düşünce, inanç içinde VATAN, MİLLET, BAYRAK ve DEVLET diyenlere…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER