Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

Türkiye İçin Vesayet ve İcazet Dönemi Kapandı: PENÇE-KILIÇ HAVA HAREKATI’NIN YANKILARI

Türkiye için artık ABD’den vesayet ve icazet dönem kapandı. O yüzden terörle mücadelede sınırlarımızın ötesinde Türkiye’yi kim tehdit, kim taciz ederse veya Türkiye’ye kim saldırırsa anında karşılığını/cevabını buluyor. Türkiye artık hiçbir güçten talimat almadan kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kararını kendisi verebilen bir ülke oldu. En güzel örneği geçen gün Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyine yapmış olduğu Pençe-Kılıç Hava Harekatı’dır.

Türk Hava Kuvvetleri’nde 14 yıl savaş pilotluğu yapan Bahadır Altan, çok sıkça çıktığı Halk TV’de terör örgütüne destek verici açıklamalar yaptı. TSK’nın, PKK’ya yönelik yapmış olduğu operasyonlara ‘kirli savaş, işgalci’, PKK’lı teröristlere ‘gerilla’ sıfatını kullanması gaflet ve dalaletten öte büyük bir ihanet içinde olduğunun apaçık göstergesiydi. Asıl bizi üzen şey eski bir asker, eski bir savaş pilotunun, terörle mücadeleye ‘kirli savaş’, Türk ordusuna ‘işgalci’, teröristlere de ‘gerilla’ diyecek kadar devlete olan düşmanlığıdır!..

Yılların gazetecisi, dış politika uzmanı, yorumcusu olarak tanınan, yurt dışında ve yurt içinde birçok gazete ve televizyonda görev alan, sayısız dünya liderleri ile röportaj yapması ile de bilinen, Nur Batur’un, Halk TV’de Şirin Payzın’ın sunduğu ‘Mesele’programında, TSK’nın Irak ve Suriye’nin kuzeyine yaptığı operasyonları “Büyük Kürdistan’ı engellemeye yönelik’ olduğunu yönünde yorumlaması terör örgütlerine aleni/açık bir şekilde destek verdiğinina göstergesi olsa gerek. 

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda çok önemli görevler yapan, 2010 yılında TSK içinde Gülen Cemaati’ne bağlı imamların bulunduğunu ifşa eden, emekli olduktan sonra CHP’ye katılarak bir süre siyasetle uğraşan Emekli Amiral Türkler Ertürk 2 Kasım 2014 yılında CHP’nin kurucu ilkelerinden uzaklaştığı ve Atatürk’e bağlılığını yitirdiği gerekçesiyle CHP’den istifa etmişti. Daha sonra birçok gazete ve televizyonda programlara katıldı, makaleler yazdı ve konferanslar verdi. İşte böylesi bir Amiral’in (Türkler Ertürk) HDP’ye ve Selahattin Demirtaş’a övgüler yağdırmasına ne diyebiliriz?!

HDP, Suriye’nin Kuzeyi’ndeki terör odaklarından Gaziantep Karkamış’a yönelik roket saldırıları sonrası yapmış olduğu açıklamada Rojava’dan Türkiye’ye yönelik herhangi bir saldırı yapılmadığını, Kobani ve Rojava’yı sahiplenmekten vazgeçmeyeceklerini, bunun  bir savaş tuzağı, savaş politikası ve seçim kampanyası olduğunu, AK Parti-MHP iktidarının Kürt düşmanlığı yaptığını, Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik hava saldırıların işgal ve tehdit amaçlı olduğunu vs. daha birçok asılsız, tahrik edici ve kışkırtıcı suçlamalarda bulunmuştur. Bütün bu açıklamalardan sonra HDP’nin barıştan ve demokrasiden söz etmesi kadar tuhaf, garip ve absürt bir durum olamazdı!

Devletin (TSK’nın), Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik Pençe-Kılıç Hava Harekatı’na karşı PKK/KCK uzantılı yayın organları ve internet sitelerinin yapmış oldukları kışkırtıcı, ayrıştırıcı, yanıltıcı ve provokatif ve kamu düzenini bozmaya yönelik paylaşımlar, Diyarbakır, Adana vs. birçok ilimizde protesto, eylem ve yürüyüşlerin yapılmasına yol açacaktı. Fakat valiliklerimiz ve güvenlik güçlerimiz zamanında önlem alarak böylesi bir duruma müsaade etmedi. Çünkü Hendek, Çukur eylemleri unutulmamıştı! Ayrıca bu tür terör örgütleri uzantılı eylem, söylem, protestolar sonucunda toplumda yaşanacak kutuplaşmanın önüne geçilemezdi! Devletimizin ve milletimizin birlik-beraberliğini, huzur ve istikrarını hiçbir güç bozamazdı. Türkiye’yi tekrar o eski karanlık günlerine kimse döndüremezdi.

Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik TSK tarafından gerçekleştirilen Pençe-Kılıç Hava Harekatı’na farklı illerimizden 12 Baro ((Ağrı, Batman, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van) karşı çıkarak ortak bir açıklama yaptılar. Operasyon yapılan bölgelerde Kürtlerin yoğun olduğu yerler olduğu için can kaybı ve yaralananlar varmış! Çatışma, şiddet, savaş sorunları çözmediği gibi derinleştirirmiş!  12 Baro’nun yapmış olduğu ortak açıklamaya göre ‘askeri müdahaleler çözüm değilmiş’, ‘her koşulda barış savunulmalıymış’, ‘çatışma ve şiddet sorunları çözemezmiş’ vs, vs…

Görüldüğü gibi 12 Baro’nun ortak düşüncesine göre devlet elini-kolunu bağlamalı ve teröre karşı hiçbir müdahalede bulunmamalı! Sanki Türkiye çatışıyor, sanki Türkiye şiddet uyguluyor, sanki Türkiye savaşıyor!..  Yahu Türkiye, yıllardır kendisine yönelik saldırılara karşı önlem alıyor. Kendi hakkını ve hukukunu savunuyor. İç ve dış güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı mücadele ediyor.

Pençe-Kılıç Hava Harekatı’nın yankıları Türkiye içinde böyleydi. Ya Türkiye dışında?! Elbet ki dışarda da olumlu veya olumsuz tepkiler oluyordu. İsveç ve bazı Avrupa ülkelerinde gösteriler, protestolar… Tabi ki dışarda iki terör örgütünün birlikte hareket etmesi kadar doğal bir şey olamazdı! Yani, PKK ve FETÖ… Zaten öyle de oldu. İsveç’te PKK/YPG ve FETÖ el-ele, kol-kola… İsveç parlamentosu önünde toplanıp Türkiye aleyhine gösteri yaptılar. Bir de Türkiye’nin iadesini istediği terör şüphelilerin iade edilmemesi için sloganlar attılar. Gösterilere destek verenlerden birisi de Türkiye’nin iadesini istediği Bülent Keneş’ti. İsveç’teki gösterilerde Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaretler yapıldı. Bilhassa Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği kançılarya binasına terör örgütü propagandası söz/ifade ve fotoğrafların yansıtılması bardağı taşıran son damla olmuştu. Bu durum aleni bir şekilde skandaldı. Ve Türkiye seyirci kalmadı, İsveç’in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak kınama yapıldı ve olayın soruşturulması gerektiği iletildi.

ABD, Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyine yapmış olduğu Pençe-Kılıç Hava Harekatı’na yönelik tepkisini ve rahatsızlığını aleni bir şekilde belirtti. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) “DEAŞ’a karşı mücadele ve grubun yeniden dirilmemesi gibi ortak hedefleri tehdit ediyor. ” açıklamasını yaptı. Öte yandan Suriye’nin kuzeyinden Gaziantep’in Karkamış ilçesine PKK/YPG tarafından yapılan roket saldırısında 3 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi üzerine ABD bu saldırıyı kınadıklarını açıkladı. İnsanın bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyesi geliyor! Yahu, bu ne çiftestandart?! Bu ne ikiyüzlülük… Yahu, Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’yi besleyen, koruyan, kollayan siz değil misiniz?! Utanıp-sıkılmadan bir de yapılan saldırıyı kınıyorsunuz! Sen nasıl bir dost/müttefiksin ki Türkiye’nin yüzüne hala bakabiliyorsun?! Ey ABD, hiç mi yüzün kızarmıyor?!

NATO, bu sefer ABD gibi yapmadı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg “Türkiye, terör saldırılarına en çok maruz kalan NATO üyesi olduğu için endişe duyuyor. Türkiye’nin terör saldırılarına karşı kendini savunma hakkı var” vardır diyerek hiç olmazsa üzerindeki ‘kötü gün’ sorumluluğunu yerine getirmiş oldu. Ne de olsa Türkiye bir NATO ülkesi! Bu sefer Türkiye’nin tansiyonu/nabzı bir hayli yüksekti! Elbet ki  NATO Türkiye’yi kaybetmek istemez. O yüzden Türkiye’nin gönlünü almaya çalıştı. Ya Fransa’ya ne demeli?! Fransız L’Orient-Le Jour gazetesi TSK’nın Suriye’nin kuzeyine terör odaklarına yönelik gerçekleştirdiği Pençe-Kılıç Hava Harekatı sonrasında sivillerin yaşadığı bir kampı görsel olarak kullanması gibi spekülasyona ne demeliyiz?!

Yazımı, devletimizi ve milletimizi gururlandıran bir olayla sonlandırmak istiyorum. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, 2022 FIFA Dünya Kupası Açılış Töreni’nden (Katar’dan) Türkiye dönüşünde uçakta gazetecilerden birisinin kendisine yönelttiği Pençe-Kılıç Hava Harekatı ile ilgili ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşüp-görüşmediği sorusuna  “Bizler icazetli çalışmıyoruz. Biz eğer bir adım atacaksak bunun kararını veririz ve bu adımı da atarız” diye cevap vermesi kadar milli duruş olamazdı.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER