Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zati Ürer

AKŞENER VE DEPREM 

AKŞENER VE DEPREM 

Akşener! Siyasî liderliğini onaylayınca yol arkadaşları, çıktı davasını milletine arz için ekranlara. İlk Türk Mavisi ceketini giymişti.

MAVİ CEKET yazımla yeni bir yol açma umudu uyandırdı demiştim. 45 yıllık edebiyata dert olmuş tarihî olaylar araştırmacısı ve tasnifçisi olarak daha sonra da halk tepkisi bir uyarı için Fatsa Mitingi’ni yazmıştım. Cumhuriyet şairi Hocam Merhum Cahit Külebi’nin Türk Mavisi şiirini düşündürmüştü bana giydiği o ceketle! Niye? Anadolu halkı çilesinden kurtulamadı henüz. Çilenin tanığı ve tercümanı Hocamın yıllar önce yazdığı bu şiirinin ilk dizeleri şöyleydi:

Tozlu dumanlı sokaklarında Ankara’nın,
Her sabah kendimi yitiriyorum:
Sokaklar tutukluyor beni,
Bir sonsuz boşluğa iniyorum.
Herkes birbirinin sırtında,
Birbirinin cebinde herkesin eli.
Hoyratlığı yeşertiyorlar,
Maviye övgüler söylerken;
Bulandırıyorlar denizleri.

Bu giriş ardından gelen dizelerde Türk mavisini bulandıranlar yüzünden Anadolu halkının asırlar süren çilesini sıralamış, iktidarları uyarmıştı Hocam ya bugüne dek pek de feyz alan çıkmadı. Ne acı! Kentlere akışı kesecek yerde adeta teşvik ettiler yüzeyde ve sulak yerlerde yaşamaya alışık halkı. Yıkıladuruyorduk ama alışkanlığa tutsaklığımız sürüyordu. 1999 depremi şok yarattı, tekbir kültüründen tedbir kültürüne geçecek olduk. İktidar da değişti ve iki kültürü iç içe ettiği halde önceki yönetimin hatasını bile dile getirdi. Kentsel dönüşüme yönelip güzel yasalar çıkardı fakat titiz yürütmedi.

Şimdi 8 binden çok dava açıldı, yalvardım yine engellediler diyor. Devlet yalvarır mı? Bilimi rehber eder ve yapar. Göz dolduran büyük yatırımlara beşli çete diye diye muhalefet edenleri dinlemedin de yaptın ya! Önceliğin can güvenliği niye olmadı? Bir de imar barışı konulu nutuklar var ki içler acısı! Merhum Orhan Veli’nin şu dizeleri çınlamadı gitti bir türlü hiçbir yetki sahibinin kulaklarında: Neler yapmadık şu vatan için; kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik.

Olan oldu nihayet! Asrın felaketi geldi, bizi buldu: 06 Şubat 2023 saat 04.17’de 7.7, öğleye doğru da 7.6 şiddetinde depremlerle denetimsiz binaların enkazı altında 11 ildeki 50 bine yakın can, oldu kurban! Vebal kimin? Yunan Bakan tren kazası yüzünden istifa etti, bizde tutuklama çok da vicdanım kanıyor diye istafa eden yok! Enkazların altı zar zar… yakıladuruyor ağıtlar, üstünde yine atılıyor teneke nutuklar! Kimi yerinde, kimi rezevr alanlarda yeniden yapılaşma diyor, aklın-bilimin yolu bir diye kafa kafaya verelim artık demelerini beklerken millet, muhalefette de şok Akşener depremi oldu. Düşünekaldım! Allah’ım rahmet et, şiirlediği çilelerin sonuna eklediği şu dizelerle bitiriyor şiirini Hocam:

Elbette kentlere inecekler
Buraların çocukları da.
Gecekondular kuracaklar,
Türkü çağıracaklar hoyratlığa.
Bulandıracaklar bütün denizleri
Övgüler söylerken maviye!
Elbette yitecekler sokaklarında
Tozlu dumanlı Ankaraların.
Daha da karışacak bütün sular
Türk mavisi bulununcaya kadar!

Akşener, bu Türk mavisini bulma peşinde mi? Millet temayülü neyse o demesi heyecan verici! Geri adım atar mı ya da gün gelir milletin temayüllerini hiçe sayar mı? Biz farklıyız, halk iradesini hakim kılacağız diyordu bugünkü iktidar lideri. Lakin Milletin Adamı Reis lakabını aldıktan sonra her şeyi tek ben bilirim noktasına geldi, gidiyor.

Ekonomi sarsıldı ama ben ekonomistim başkası anlamaz diyor. Yetiştiği ocağın lideri Merhum Erbakan’ın akıl hocası Prof.Dr.Osman Altuğ’u bile yok sayıyor. Hizmetlerini ve kurulan tuzaklara karşı dirayet ve cesaretini takdir etti millet. Ancak ortak akıl ve halk iradesi davasından şahsen atama yoluna girdi. Sonra da bilemedim ihanet edeceklerini diye nedamet getirdi. Güven kaybı sürecine girdi, gidiyor. Davaya dönmesini dilerim. Yeni lider özlemi içinde sessiz çoğunluk. Göz önündekilere de itibar etmiyor! Köşebaşı görevle azıcık ünlenen liderlik ilan etti. Hepsi de seçime girdi, kazanamadı.

Kaç kez daha seçim kaybedecekler acaba? Hocanın da kemikleri sızlıyor öğrencileri ve adını Fatih koyduğu oğlu yüzünden. Rahmetliye hiç ulaşma sorunum olmamıştı. Sorumlulukla öneri için randevu istedim oğlundan ama vermedi. Yardımcısına ulaş diye bir danışman telefonu verdiler. Aradım, sırada görüşmek isteyen 15 kişi var(!) dedi. Bari telefonla görüşelim talebim oldu. Emredersiniz diyerek kapattı! Saadet yaşlı veliahtı da Hoca’yı 28 Şubat sürecinde terleten zihniyetin masasında. Ne acı!

Liderlik arı beyi misali halk temayülüyle kazanılır, beceriksizlikle kaybedilir. Kaybeden, yenilerin önünü açmak yerine tıkıyor bizde. Akşener ise boy ölçüsünün bilincinde kendini öne sürmedi, temayül gören yeni yüzleri önerdi. Ne mutlu! Gerçi önerdikleri, şahsa sadakati millete sadakate tercihle yazık ettiler ama temayül edilecek ne cevherler vardır! Asla geri adım atmamalı ve mutlaka bİr cevher bulmalı! 28 Şubat sürecinin ekonomi mimarı Osman Hoca’nın desteğini de alabilir o zaman. Depremzede kardeşlerime sabır; kaybettiklerimize rahmet, siyasetçilere de idrak gücü ver Allah’ım!

06/03/2023

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER