Allah hakkımızda hayırlı olanı nasib etsin

İBRETAMİZ, nükteli, güzel bir hikâyedir bu. Tam kıssadan hisse türünden…

Yolcunun biri uğradığı kasabada karnını doyurur çayını içer dinlenir.

Yeniden yola revan olacakken, gördüğü bir yaşlı adama sorar: “Ağabey, buradan Bağdat’a yürüyerek kaç saatte gidebilirim?”

Adam yüzüne bakmakta fakat cevap vermiyor. Sanki bir şey beklermiş gibi susmakta. En azından yolcu zat öyle anlar biraz para uzatır, ihtiyar asabî bir şekilde reddeder.

Yolcu bu kez sualini daha nazikçe, bir kez daha sorar.

Gel gör ki, yaşlı adamda yine tık yok. Öyle bakıyor… Halbuki mürüvvet sahibi, bilge birine de benzemektedir.

Adamcağız ne yapsın bir “velahavle velâ” çeker ve kalkıp yola revan olur.

O da ne ardından biri bağırıyor. Az önce kendisine cevap vermeyen adam ardından sesleniyor:

− Sen bu yürüyüşle Bağdada 10 saatte anca gidersin…

Kıssadan hisse…

Bay Kemal Babala’da, Fox Tv’de falan uzun uzun konuştu. Her söylediği yalan, yaptığı bir tek iş var SSK Genel Müdürlüğü, onu da batırıp ayrılmış bu “hesap uzmanıyım” diyen bay bay Kemal.

Türkiye bir seçimi iki hamlede ancak bitiriyor. Yetmişime merdiven dayadım, bu yaşıma kadar böyle düşman kamplara ayrılıp rey verildiğini görmedim.

Bazıları büyük bir kin ve hırsla gidiyor sandığa.

Biz hanımla giderken (o başörtülü, ben takkeli) bize dik dik bakıyordu bazı bayan ve baylar…

Büyük ihtimal bay Kemal’ci CHP seçmeniydiler. Bakışları o denli it gibiyidi ki, ellerinden gelse bir kaşık suda boğacaklar bizi.

Samimi CHP seçmenini tenzih ederek yazıyorum. Benim dört oğlumdan biri de harbiden CHP’ye oy verip geldi, gülüştük kahvaltımızı yaparken.

Yahu bazıları hakikaten hain . Bakışından belli, it it bakıyorlar.

Akşama kadar bir hadise, bir sürpriz olmaz ise, ki aslında neden olsun ki değil mi, akşam erken saatlerde netice ortaya çıkar.

Bana kalırsa bu kez Recep Tayyip Erdoğan yüzde altmışa yakın bir rey toplamını yakalayabilir.

Elbette bu biraz da iç temayülüme uygun bir tahmin.

Gerçek sonuç ne olur, orasını ancak Allah bilir. Biz geleceği tahmin edebiliriz bunun yasağı da yok, fakat hakikati ancak O (c.c) bilir.

Allah bu milletin «hakkına hayırlı olanı» nasib etsin!.

Bendeniz bu duâyı cahiller gibi yapmıyorum. Kimin hain, yaramaz olduğu tefrik edilemeyecek kadar karışık değil ki.

Fakirin “hakkımızda hayırlı olan nasip olsun” duâsındaki nükte, belki bay Kemal’in gelmesi hakkımızda hayırlı olur!

Peşin hüküm vermeyin ardını da dinleyiniz:

Kimi zaman «hakkımızda hayırlı olan» düşmektir, dayak yemek, yaralanmak, hattâ ölmektir. Uzatmamak için misâllendirmiyorum. Zaten herkesin böylesi hatıraları da vardır mutlaka.

Kastettiğim budur. Yoksa bay bay Kemal’e hayırlı der miyim?

Ben aklımı peynir ekmekle yemedim. 28.05.2023