Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Atatürk’ün Son Günleri

«Atatürk’ün Son Günleri» tarihçi yazar müteveffa Cemal Kutay’ın 12 Eylül askerî darbesi günlerinde (Atatürk’ün doğumunun 100’üncü yılı münasebetiyle) 1981 yılında ilk baskısı yapılan eseridir.

Kitabın arka kapağında şöyle yazılıdır:

“Büyük insanları, ve eğer üstelik bu büyük insan, sahibi olduğu siyasi ve idari kudret yanında, Mustafa Kemal Atatürk gibi bir de şahsen temsil ettiği müstesna kıymetler sahibi ise, çevresinde ister istemez toplanmış kalabalığın yarattığı duvar aşılmaz oluyor: Olayların içyüzü sisleniyor, bu etraf’ın arzuladığı, tercih ettiği yönde dışarıya aktarılıyor.

Ve, çok hazin ama gerçek, tarihe de böyle bir yapı için intikal ediyor. Eğer zihinlere yerleşmiş, hattâ tarih kitaplarında yer alarak çocuklarımıza öğrettiklerimizin iç yapısını yadırgatabilecek hakikatleri ortaya atmak bir cesaretse ve bunu yerine getirmek vazife ise, elinizdeki kitapta bu yapılmaya çalışılmıştır. «Atatürk’ün Son Günleri» bu görüş açısından ele alınmıştır.”

Ünlü tarihçi Cemal Kutay’ın fevkalâde değerli bulduğum «Atatürk’ün Son Günleri» kitabını yayınlandığının haftasında satın alıp merakla okumaya başlamıştım. Kitabı okudukça “vay be” diyordum sık sık…

Meğer Atatürk’ü de bugünkü Kemalistler gibi samimiyetsiz Atatürkçü geçinenler öldürmüş. ÖLDÜRMÜŞ… Evet bana itimad etmiyorsanız siz de eserin birinci baskısını sahaflardan falan bulup okuyunuz. Atatürk normal bir şekilde (Siroz hastalığı sonucu) vefat etmemiş öldürülmüştür!..

Hem de kimler tarafından biliyor musunuz?

“Beni Türk hekimlerine emanet edin” demiş ya gûya. İşte o gün etrafındaki bazı hekim geçinen bazı yalakalar tarafından öldürülmüş Atatürk…

Cemal Kutay’ın kitapta anlattığına göre Atatürk’ün karnındaki (Siroz nedenli) su 16 litreye kadar çıkmış. Adam büyük acılar çekiyor!.. Fakat kedini emanet ettiği Türk Hekimlerinin yüzkarası adamlar her muáyene sonrasında “arslan gibisiniz paşam, maşa’allahınız var” gibi yalakalıklar yapıyorlar!

Fransa’dan getirtilen Siroz Hastanesi başhekimi Dr.Fissinger muáyene sonrasında “Yahu karaciğer kaburgalar arasından dışarı fırlamış. Hastalık ikinci safhaya girmiş, siz bunu nasıl farkedemediniz?” der.

Yàni artık iş işten geçmiştir. Netekim Dr. Fissinger, “bu vakitten sonra yapabileceğimiz ancak karında biriken suyu almak olacaktır. Ekselanslarına sorunuz, kabul ederse alalım. Sıvı enjektörle alındığı takdirde acıları son bulur ve fakat çok yaşamaz ölür. Şayet “alınmasın” derlerse, o zaman belki biraz daha yaşar ama buna yaşamak denilirse (büyük azab çeker) diye bunları paylar!

Cemal Kutay’ın aktardığına göre Atatürk suyun alınmasını ister ve heyet toplanıp suyu çekmek için kullanacakarı enjektörün numarasını tartışır.

Bu bilgileri aklımda kalanlarla yazıyorum. Zira kitabım taşınmalar esnasında mı artık, birisinin araklamasıyla mı, kütüphanemden uçmuş!. Mevcut olsaydı sahife numaralarını da verirdim. Kitabı temin ederseniz zaten bir solukta okursunuz, 200 sahife civarında olmalıydı hatırladığım.

Ve bence mutlaka bulup okuyunuz. İbretamiz bir «ezber bozucu» kitaptır. Ve beni KEMALİST DÜŞMANI yapan da (cinâyet romanı okurcasına okuyacağınız) bu kitaptır.

Atatürk yalakaları (sahte Atatürkçüler=Kemalistler) kadar nefret ettiğim bir güruh yok. Bunlar var ya bu gürûh-ı lâ yüflihûn bugün bile, “Atatürkün yıllardır yansıtıldığı gibi alkolün neden olduğu karaciğer sirozundan değil, sıtma dalağı denilen ve sıtmanın bir komplikasyonu olan hastalıktan öldüğünü” iddia edebiliyorlar. Oysa ne Siroz alkolün sebebiyet verdiği bir hastalıktır, ne de Atatürk’ün ölümü Sıtma iledir.

Bu diplomasını bakkaldan almış heyet akıllarısıra Atatürk’ün alkol mübtelasını gizleyecek veya ölümünde rolü yoktu diyecekler. Behey nádân herifler Siroz bir virüs hastalığıdır. Alkol nedenli değildir fakat içkici, fazla alkol alan kişilerin durumu hızla kötüye gider. Siroz hastalığı alkol nedenli olsaydı İstiklâl Marşı şairimiz Mehmed Akif gibi hayatı boyunca damla alkol almamış birinin de ölüm sebebi Siroz olmazdı.

Kemalistler işte böyledir. Hem ilme kılıç çekerler, hem irfâna, hem iz’âna… Allah ülkemizi bunlardan kurtarsın başka ne diyeyim? 25.06.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER