Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zati Ürer

BAY KEMAL İNAT VE İNANCI

BAY KEMAL İNAT VE İNANCI

İki değer yargımız var, temel iktidar tecrübesi olarak geliyor tarihimizden: Birisi kurucu Osman Bey’e Şeyh Edebali’nin öğüdü : 

Bölmek bize, bütünlemek sana! Diğeri de kurucu Atatürk’ten:İlme bağılılığı, güzel sanatlara sevgiyi, millî birlik duygusunu mütemadiyyen her türlü vasıta ve tedbirlere inkişaf ettirme millî ülküsü! İkisini de en iyi uygulamanın yolu farklı sözlerle dile getirilmiştir ama en etkili ifadeyle şöyle desek yerinde olur: Bütün yetkileri kendinde toplama!

Başarı ancak ekip çalışmasıyla kazanılır. Bir gün yerime gelebilirler endişesiyle liyakat sahibi başarılı insanların önünü tıkama!
Kemal Bey, son yerel seçimde büyük şehirleri, en önemlisi de kendisine bey değil, bay nitelemesiyle seslenen Cumhurbaşkanı aşkı İstanbul’u alarak başarılı oldu. Alçakgönüllüce Bay Kemal olmayı da kabullendi. Başarısında seçtiği adayların kendisinden farklı bir siyaset üslûbu, liderlik karizmasının rol oynadığını unutmamalı; iktidar ve liderine karşı tepkili sözleri de terk etmeli! Bütünleme-millî birlik-helalleşme içerikli söz ve sloganları havada kalmaz böylece. 12 milyona yakın iktidar üye ailelerinden oy almadan kazanmak ne mümkün? Millet vicdanında kabul görmek, mazideki şartlar gereği taraf olmuşları nefret diliyle irrite etmekle olmaz ki! Yunus-Mevlana dili şart! Dün dünde kalsın, sevgi dolu dille yeni şeyler demek, umut vermek lazım!

Bir tesadüfle dostluk kurduğum Merhum Ümit Kaftancıoğlu’nun ziyaretim sırasında sohbet arkadaşlarına tepkisi kulaklarımda hâlâ: Deniz, öğretmen çocuğu; nasıl şiddete bulaşır, kim kışkırtıyor bu gençleri? Yazık ki Deniz, Menderes intikamı diye idam ettirilip siyasî kan davası başlatılmıştı. Ümit Hoca da küçük kızının gözü önünde katledilmişti, hâlâ yanar dururum. Siyasî nefret ve şiddetten kurtulamadık gitti! Partilerde farklı fikirlere hoşgörü kültürünü etkili kılamadık, çatışmacı fikir sahipleri öne çıktı hep. Rahmetli Hocanın gelini Canan Hanım 8 yaşındaydı şehit olduğu zaman. hiç tanımadı kayınbabasını. Yoksa şiddet savaşı verene Komutana selam twiti atmaya gider miydi eli? Cumhuriyet yazarlarının uyarıcı eserleri yok sayıldı gidiyor vessalam!

Başta Merhum Ümit Hoca’nın Hakullah, Halide Edip’in Vurun Kahpeye, Yakup Kadri’nin Yaban, Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe, Reşat Nuri’nin Yeşil Gece…eserleri şiddetle korkutan, dinle aldatanlar kayıtlı. Hak yolundan çıktı diye kapanmıştı tarikatlar? Nasıl, neden girdiler çok partili hayata sonra, bir yandan da marksist temelli şiddet? Düşünelin ve bozalım emperyalizmin bu tuzağını! Kemal Bey, HDP ziyaretinde açık ve net şunu söylemeli: Yarım asırlık şiddeti bitirdik açıklaması yapsın kumanda merkeziniz; kardeş Türk halkıyla el elleyiz artık, bırakıyoruz silahları, siyaset yoluna çıkacağız! Halkla kavga edilmez, yeter!

Ekrem ve Mansur fayı kırılınca olan Akşener Depremi, Kemal Bey ellerini benimleler diye yukarı kaldırdı, yıkım yapmadı belki ama doğru mesaj verilmedi. Kemal Bey dahil birçok partili İstanbul adayı oldu da Ekrem’e akan liderlik temayülünü görmedi hiç halktan. Zorlamayla liderlik olmaz! Partinden lider çıkarmayı başardın madem yol vermeli, asırlık CHP tarihine Hakem onursal başkan ve lider babası olarak geçebilirdi, şart değildi adaylığı zorlamak! Akşener haklı ve asla geri adım atmamalı diye yazdım. İyi niyetli olabilirsin, birleşe birleşe kazanma harcı olarak doğru yaptığını düşünebilirsin! Ancak halk temayülüyle beliren liderlik göz çıkaracak durumdayken inat niye? Yarbay Mustafa Kemal, çıkarma yerini hatalı buldu diye Maydos’ta yedeğe çekilmişti. Haklı çıkınca kimse engelleyemedi bir daha da liderliğini. Anıtkabir’de de sürüyor. 10.Yıl Nutku’na tekrar baksın tüm liderim sananlar. Niye bahtiyarım demiş Atatürk? Onun model liderliği nasılmış? Baksın da düşünedursun!

Lafla makam-dünya fani diyor da insan, nefsi yüzünden hissedemiyor yazık ki! İnsan olma kusuru bu! Haddim değil ama halktan geldi de yazıyorum, beni bağışlasın Cumhurbaşkanı! 21 yıldır faniliği bir türlü hissedemedi, halktan temayül görecek yeni bir lidere teslim edip partisini de onursal hakem başkanlığa çıkaramadı kedisini. Büyük Allah! Başka büyük yok! Herkes nefse tutsaklığı yüzünden hatasız-günahsız olamayan kul diyor kitleler! İnancı olan iyi bilir. Lokman Süresi Ayet 18 de şöyle: İnsanlara karşı böbürlenme, kibirlenme ve yeryüzünde çalımla yürüme! Çünkü Allah kendini beğenip övünenlerin hiçbirini sevmez.

Ne acı ki bu ayete rağmen kibredenler daha çok dindarım, Allah dostuyum diye övünenler! Bu ayete aykırı sert tutum davranışlar ve yaparsak biz yaparız, en iyi biz biliriz, bizden başka büyük yok diye böbürlenmek, millet desteğiyle gücü bitmiş Atatürk’le aldatan vesayetin yaptığını misliyle yapadurmak ne sonuç verdi? Millet yaşayıp görmüyor mu? Gözün gördüğüne laf nasıl olur perde? İnatla inancın ardından gitmek değil erdem, ya yanılıyorsam diyebilmek ve liyakatli ekip kurabilmek!

Bay Kemal inat ve inancı uzun sürdü ama sonuç göre göre ekibe yöneldi. Bu sefer de ekip içinde hevesine yenildi, ben diye inat etti, tepki görünce milletin temayül ettiği iki başkanın fiili liderliğinde arı beyi misali kalmamı çok görmeyin bana, emeğim var, takdir edin dedi. Ekip de kabu etti. Olanda hayır var diyelim. Ancak bilelim ki iki başkan artık siyasî tarihimizde yerini aldı, başarısızlıkları görülmeden hiçbir şekilde millet hizmetleri önlenemez. Bu ekibe temayül, iktidarı da yumuşatarak ekipleşmeye götürecek gibi. İnşallah İstişare, adaet ve liyakat doğsun iyi örnekler seçtiren rekabetten. Hayırlı olun milletimize inşallah!

Bay Kemal inat ve inancı, bir zamanlar güçlü iktidar elinden iki kez üst üste belediyeyi alabilmiş ve hakkında tek kimsenin kem söz etmediği, ilgi ve sevgi gücüyle yücelmiş halk insanı Seyit Torun Bey’i yerel yönetimler sorumlu genel başkan yardımcılığına getirmekle başladı. Ardından da büyük kentlere, doğru adaylar seçebildi, hatta ikisi kitlesel liderlik temayülü gördü.

Çok partili hayatımıza ego virüsü ile bulaştırılan nefreti yaymak kolaydı, kıra döke gedik bugünlere. Artık zor olan Yunus misali sevgiyi yaymak için halk dertlerini içselleştirebilen yol arkadaşlarıyla barış getirir inşallah! Bay Kemal inat ve inancı medyasıyla el ele kusurcu değil çözüm sunucu olur hep ve sloganı bütünleşme yolunda ilerleyedurarak çığır açar, gelecekte model diye anılır. Dün Deprem bölgesine sel de geldi. Adıyaman ve Urfa’da can kaybımız var. Bölgeye sabır, milletime baş sağlığı diliyorum. Urfa kavşağı gururla açılmıştı. Boğulanlar oldu. Sorumlusu kim, başka işleri de var mı?

Sorgulanmalı! Yetti gayri, teftiş ve tedbir!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER