Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ayla Tokmak

Bilmen Gereken Her Şey: Aksa Tufanı Harekatı

Gazze’de siyonist İsrail’in 109 gündür uyguladıgı soykırım suçuna karşı dünyanın her yanında ortaya konulan protestolar, dayanışma gösterileri insanlık vicdanının hala ölmemiş oldugunu ispatlıyor,şükürler olsun vicdanlı insanlar var hala… 

Bir teze göre insanlar mazlumla, mağdurla dayanışmaya, empati yapıp tavır almaya daha yatkın oldukları için vicdan bu zulüm karşısında sessiz kalamıyor. Bu tez diğer olaylara nazaran burada neden daha büyük duyarlılık sergilendiğini açıklamıyor. Zulümse Suriye’de belki daha büyük zulümler işlendi ama insanlar Suriye’nin mazlumlarıyla aynı empatiyi beslemedi, Myanmar’ı, Ruanda’yı, Yemen’i görmedi bile.

Gazze’nin direnen yiğitleri kadar ölen, yaralanan, enkaz altından çıkan insanların sergiledikleri sabır, sebat, hayata ve ölüme bakma biçiminde topyekûn bir hayat tarzı, bir dünya görüşüne, bir kurtuluşa davet hissediliyor.

Böylece Aksa Tufanı dünyanın içinde bulunduğu düzene gerçek anlamdaki bir tufanı haber veriyor. 

Gazze Şeridi’nde yaşananlar, insanlık tarihinin acı verici sayfalarından birini daha işaret ediyor. İsrail’in 109 gün süren müdahalesi, dünya genelinde protesto ve dayanışma gösterileriyle karşılandı. Bu tepkiler, insanlık vicdanının hâlâ hayatta olduğunun bir göstergesi. Ancak bu durum, uluslararası toplumun diğer trajedilere gösterdiği tepkiyle kıyaslandığında bazı çelişkileri de beraberinde getiriyor.

Güney Afrika’nın İsrail’e karşı tutumu, Gazze’deki durumun sadece bir din meselesi değil, aynı zamanda evrensel bir insanlık meselesi olduğunu gösteriyor. Ancak Gazze’deki bu dram, dünyanın ilk ve tek insanlık krizi değil. Suriye, Myanmar, Yemen ve Sudan’daki trajediler, dünya genelinde benzer bir duyarlılıkla karşılanmadı. Bu, insanlık vicdanının seçici bir doğasını ortaya koyuyor.

Peki, Gazze’deki duruma bu kadar büyük bir uluslararası ilgiyi ne tetikliyor? Bir açıklama, olayların modern dünyanın merkezinde, gözler önünde cereyan ediyor olması. İsrail, Batı dünyasının Ortadoğu’daki temsilcisi olarak görülüyor ve bu da Batı medyasının ve halkının olaylara daha fazla ilgi göstermesine yol açıyor. Ancak, İsrail’in eylemleri, Batı dünyasının kendi koyduğu standartların da ihlali anlamına geliyor. Bu, Batılı toplumlar için bir hayal kırıklığı ve kendi politikalarına dair bir özeleştiri nedeni oluşturuyor.

Gazze’deki direnişin simgelediği şey sadece bir direniş değil, aynı zamanda hayata, ölüme ve insani değerlere dair derin bir bakış açısı. Burada ortaya çıkan, sadece bir coğrafi bölgenin değil, tüm insanlığın kurtuluşuna dair bir çağrı.

Bu nedenle, Aksa Tufanı, sadece Gazze’nin ya da Filistin’in değil, tüm dünyanın içinde bulunduğu düzeni sorgulayan ve mevcut duruma meydan okuyan bir hareket haline geliyor. Bu hareket, dünya çapında vicdanları harekete geçiren bir etki yaratıyor.

Sonuç olarak, Gazze’deki durum, dünya vicdanının sınavı oluyor. Bu, sadece bölgesel bir mesele değil, aynı zamanda tüm insanlık için bir vicdan meselesi. Gazze’nin sesi, dünya genelinde adalet ve insan hakları için bir uyanış çağrısı olarak yankılanıyor. Bu trajedi, bize insan haklarının, adaletin ve özgürlüğün coğrafi sınırlarla sınırlı olmaması gerektiğini hatırlatıyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER