Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zati Ürer

CUMHURBAŞKANINA GEREKÇELİ AÇIK ÖNERİ 

CUMHURBAŞKANINA GEREKÇELİ AÇIK ÖNERİ 

Kolay değildi Milletini Adamı Reis lakabını alabilmek ve bunu 21 yıl sürdürebilmek, ne mutlu! Cumhuriyet tarihinde kime nasip oldu böyle bir lakap ve uzun iktidar? Büyük mücadele ve icraatlarınızı gördü bu millet; hal, hareket ve tavırlarınızı da. Çok güzel laflar duydu sizden. Günah ve sevabınızla basıldınız yanık bağırlara. Sanki Merhum Celal Bayar’ın Atatürk’e samimi bizdendin (!) seslenişini hatırlatırcasına dile getirdi millet size duyduğu sevgiyi oylarıyla. 21 yıl önce biz farklıyız, ortak irade, halka dayanma sözlerinizle coşmuştum. Niye? 1980 öncesi tarihine tanık VEBAL romanımın 456.sayfasının sonu şöyle: (Doğru konuştu diye görevden aldığınız dava ve halk dostu olarak tanıdığım il başkanı Halit Tomakin’de var bu roman.)
(12 EYLÜL 1980 DARBESİNİN ERTESİ GÜNÜ VATANDAŞ KONUŞMALARINDAN ALINTI DİYALOG) (…) ─ Ağlanacak halimiz vardı ama artık bitti. Şimdi asker dipçiği, düzeltecek her şeyi, ölü topluyorduk her yerden unuttun mu? ─ Şimdi ne toplayacağız? Kimler adalet çığlığıyla inleyecek, kimler işkence altında ölecek biliyor muyuz? Kaç yıl gerilere gittik
haberiniz var mı? Adaletten, kalkınmadan söz etmek mümkün olabilecek mi asker dipçiği altında? (…)
1981’de general imzasıyla reddedilmiş, ancak 2017’de Barış Kitabın bastığı romandaki vatandaş özlemi adalet ve kalkınma adında parti kuruldu yıllar sonra. Gel de heyecanlanma! Kurucularınızla tanışa tanışa katıldım aranıza. Ama dayanılmaz hayal kırıklıklarıyla yaşıyorum yıllardır, kurumasın diye dava ormanımın ağaçlarını doğru bilgiler ve halk algılarıyla sulaya sulaya! Kurmay yapıp da makam mevki, köşebaşı verdiklerinizce yok sayıldım hep. Eğitimci-edebiyatçılığım biline biline! Çünkü hasbî dava adamı değildiler, hesabî yoldan gittiler. Vekil, bakan, başbakan oldular ya da kalkındılar; kimileri de bugün size muarrız oldu. Gömlek değiştirince yola çıktıklarınızdan kimler geçti davanızdan? Adam sandım diye yakınıyorsunuz ya şimdi, yolunu bırakıp yolunuza gelenler adam mı? Ruhunuza hazla yakın oldular diye listeye yazıyor, partide makam ve yetki veriyorsunuz. Yönetimlerinizden çekilen eski yol arkadaşlarınızın yerini nabzınıza uygun yoldan geçebilenler alıyor. Çağ hayat standardının körüklediği ego ve hırs tutsaklığından koruyucu aksakallar (duayen) kurulunuz yok oldu ki iç çekişmeler muhalefetten beter.
7 Haziran 2015 seçimlerinde 56 aday adayı hep sahadaydık. Rakip değil ekibiz sloganıyla ağabey-abla-kardeş olmuş gibiydik. STK temayülü bile yapılıyor diye coşmuştuk; sen ben düşünenimiz yoktu. Ancak nasıl olduğunu biliyorum ama kanıtlanması zor, bu yüzden yazıya dökemem. Bir fitneyle halktan kopuk liste yapıldı. Diğer illerde de buna benzer fitneler sokuldu ki ilk kez tek başına iktidar olma gücü kaybedildi. 1 Kasım dönüşünün nedeni de aşkınız İstanbul’un kaybedilişi öncesi ve sonrasını da halk nabzına göre yazdım. Ne acı ki hiçbir kurmayınızın dikkatini çekmedi gitti! Bari miting meydanında teşekkür ettiğiniz Çaybaşı-İsmet Yanık olayı geriye dönük soruşturulsaydı da halkın isme-şöhrete değil, derdine derman olabilene yöneleceği dersi alınsaydı. Belki bu kritik seçimde Ordu listesi adeta oy kaybetmek için yapılmaz, 84 aday adayının kul hakkı yenmezdi.
Kültürümüzde şu kalıp sözler var: Bu kadar insan kötü de sen mi iyisin? Övünmeyi bırak da seni el methetsin! Dilinizden hiç düşmüyor milli ve yerli olmak. Öyleyse bu sözleri önemsemeniz gerekmez mi? Kasas Süresi 76. Ayet Allah övüneleri sevmez demiyor mu? Sizi kendisinden gören millet, yol arkadaşlarınızın ayrılışına bu sözlerle yorum yapma durumuna düşmez ya da düşürülmez mi? Şer güçlerle mücadele destanınızı yazmıştım gururla ama bağışlayın şu doğruları da arz etmek zorundayım:
İç İşleri Bakanı bile yaptığınız en yakın yol arkadaşınız İdris Naim Şahin için Ordu mitinginizde açıkça paçasını terör örgütüne kaptırmış dediniz. Biz binlerce Ordulu şok geçirdik, kahrolduk! Lakin millet huzurunda yine açıkça zatıâlinizi de aldattığını itiraf ettiğiniz bu örgütün İdris Bey’i aldatması da söz konusu olamaz mıydı? Ayrıca İdris Bey, dışlanıncaya kadar yakınlığınız sayesinde bazı siyasetçilere referans ve rehberlik desteği vermişti. Dost bildiğimiz 3. Sıra adayınız Hamarat Bey de almıştı bu desteği ve böylece iki kez vekil oldu. Bir gazetenin baş sayfasında da önde diz çökmüş halde fotoğrafı tepkici muhalefete kaynak oldu da yıllardır konuşuluyor. Bu ne yaman çelişki diyor insanlar. İkisi de hemşerimiz, nasıl karışmaz aklımız fikrimiz? Önceki seçim mitinginde açıkça koyduğunuz tepkiye rağmen % 26 oy aldı İdris Bey! Şimdi karşısına geçirdiğiniz ağabeyine ne diyebilecek Hamarat Bey? Düşünmek bile istemiyorum. Bir de HDP’ye karşı programı ortada Hüdapar ittifakı kurmak hiç mi hiç doğru olmadı. İçim acıyor doğrusu! Vebal romanımda da psikolojik tahlillerle anlattığım insanları birbiriyle çatıştırma mantığı bu ve emperyal tuzaklara kaynak! Muhalefet içinde de aynı mantığı görüyor millet ve emperyalist hesap tedirginliği içinde! Maalesef zatıâlinize de güvenini kaybetti artık. Yetti gayri, yoruldu diyor; ha 5 yıl sonra ha şimdi ne fark eder ki! Bu dünya gelimli gidimli değil mi? Niye böyle diyor? 7 yıldan beri 7 ayrı bölgemizde iyice sordum soruşturdum:
Ard arda verdiğiniz değişim kararlarınızın yarattığı ekonomik şok, yaygın geçim derdi getirdi. Şimdi de geriye dönme sinyali olarak Mehmet Şimşek yönetiminden söz ediyorsunuz. Dilden düşürmediğiniz 28 Şubat sürecinin maduru hocanız Merhum Erbakan’ın danışmanı bu modele üç kâğıt ekonomisi diyen Prof. Dr. Osman Altuğ aklınızın ucundan geçmiyor. Polonyalıların bile hizmet aldığı Hoca, Silivri’de köşesinde. Tepkileri teknolojik yatırım ve terör içerikli hamasî laflarla bastırmak mümkün olmadığı halde halkın ağrına gider denmedi, biz Togg diyoruz, onlar soğan diyora kadar gidildi. Yemeğine soğanı alamayan Togg’la mı gezecek? Güvenlikten sonra yemeklik yok mu insan ihtiyaçları hiyerarşisinde? Halktan kopmak değil de ne bu? Garip gureba iktidarı, zengin iktidarı oldu lafını Ordu halkından da duyar oldum. Belki büyük değer ama 21 yıllık partiliyim, adını hiç duymadığım 2.sıra adayının Ordu zenginlerinin referansı olduğu yayılmış ağızdan ağıza. Ne acı! Her alan dert yükü.
Dershane derdi bitti diye övmüştüm icraatınızı ya sıkıntı olacağını çok yazdığım özel okul ve hastanecilik aldı yürüdü, ilaç farkları da arttı. Bu böyle gidemez! Önerim şu: Üyeler + halk oylamasıyla Adalet ve Kalkınma davasına layık yeni lider önü açmalısınız. Yakın kayırma değil, her vatandaşına eşit mesafede kitle temayülüne uymak yakışır millet-devlet insanına!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER