LOZAN ve 2023 NEDİR.? NE DEĞİLDİR.?

Uzak tarihe de, yakın tarihe de hatta Ukrayna Rusya savaşına da baksak değişmeyen, kesin olan Savaşlar da herzaman Kan, gözyaşı, acılar galip gelmiştir.Bu sonuç, 1.Dünya savaşı içinde geçerlidir.
1.Dünya Savaşı bitmiş, kazanananları ve kaybedenleri arasında irili ufaklı it dalaşları sona ermiş, ve re’sen savaşı kaybeden ülkeler için barış antlaşmaları kabul ettirilmiştir.

Sevr Antlaşması 10 Ağustos 1920’de Üç Türk murahhasla Paris’in banliyösü Sevres’de imzalanmıştır.Ancak hemen sonrasında Ankara’da TBMM’nin Sevr Anlaşması’na tepkisi çok sert olmuştur. Ankara İstiklâl Mahkemesi’nin 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan üç murahhas kişi ve Sadrazam Damat Ferit Paşa idama mahkûm edilmis ve de vatan haini ilan edilmişlerdir.
Yunanistan dışında Sevr’i hiçbir ülke meclislerinde onaylamamıştır.Bu nedenle Sevr bir taslak anlaşma olarak kalmıştır.

Lozan Barış Antlaşması ise 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya Devlet temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palas’da imzalanmışdır.
2022 Haziran ayındayız Lozan’la ilgili tarihçilerin, çok çeşitli açıklamaları olsa da; bu antlaşmanın özeti ;
●”Türkiye sınırlarının belirlenmesidir.”●
Ve kulaktan kulağa fısıldanan herhangi bir gizli madde de yoktur.
Bazı tarihçiler Lozan’a hezimet derken bazıları da başarılı bulmaktadır. O günleri hatırlatmak gerekirse yurdun büyük çoğunluğu düşman işgali altında olup, yurtta ne askeri güç ne de ekonomik güç kalmıştır.Bu nedenle Lozan’a hezimet demek insafsızlık ve bilgisizlik olur.Bu manada seçilmiş Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN ve Sn. Devlet BAHÇELİ beyefendi; defalarca 2023’ü hedef gösterip daha müreffeh bir Türkiye olacağını vurgulamışlardır.
Bu arada şöyle bir kanaatla, bazı kafalardan Lozan Antlaşması’nın sona ereceği düşüncesi de pompalanmaktadır.
●Oysa hiçbir antlaşma otomatik olarak 100 yıl sonunda sona erer diye bir hüküm yoktur.●
Yapılan Lozan antlaşmasında da böyle bir süre yok. Ta ki yeni bir anlaşma yapılıncaya kadar.
Yeni bir Antlaşma nasıl olacak denirse şöyle cevaplarım, ne zaman ekonomisi güçlü, dışa bağımlılığı olmayan, milli gelirin adaletli bir şekilde paylaşımı, halkın
●“refah seviyesi yüksek”● bir ülke konumuna gelirsek, milli ve yerli üretimler fazlalaşırsa işte o vakit yeni antlaşmalar yaptırabiliriz.

Malesef hepimizin hayalidir, Kerkük-Musul bizimdi, şimdi geri alıyoruz, Yunanistan’a Lozan’da verdiğimiz 12 adayı , geri iade edin diyebilirmiyiz, mümkün değil, asla olmayacak taleplerdir.

İşgalci, acımasız, kanla, gözyaşıyla beslenen Emperyalist güçler, tüm dünyayı parsellemiş durumdalar, daha fazla kan, gözyaşı, daha çok rant diye, şeytanın aklına bile gelemeyecek metotlar üretmektedir.Ukrayna Rusya bunun en yakın,en güncel örneğidir.

Peki sonuç olarak ne mi yapılmalı.? Türkiye Cumhuriyeti top yekün ,en tepesinden, en alt bireyine kadar ; daha fazla çalışmak, üretmek, birlikteliğimizi müdafaa ve muhafaza etmekle olacaktır.

Hoşcakalın, Dostça kalın.