Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Mağlûb-u Ḳadîm

Ramazan hoş geldi safâ geldi / Güzellikler zâhir sökün etti / Sefalete sadaka zekâtlar / Ne kadar da güzel, iyi geldi

Şu kötü mânimi niye yazdım? Ramazan’ın en güzel ciheti nefsi terbiye hususiyetidir. Zaten kelime mánâsı da «şiddetli sıcak, yakmak» demektir.

Tıka basa yeme alışkanlığı olanlar, fakir fukaraya, garip gurabaya ilgisizler dahi bu mübarek aydaki (açlık) hararetiyle hem kanlarını, hem karınlarını, en önemlisi ruhânî cihetlerini tertemiz edecekler.

Amma ve lâkin Ramazan’da ve Ramazan’a rağmen; bu güzel ve ulvî ruhânîyete erişemeyenler de (az da olsa) olabilir.

Ne demişler? İstisnalar kaideyi (esası, màruf hükmü, mesnedi) bozmaz demişler.

Binaen’aleyh, Allah hepimizi ıslah eylesin.

Kimse kimseyi ayıplamasın. Hadîs-i şerîf’i unutmayalım: “Biriniz kardeşini ayıpladığında o ayıbı bizzatihi (kendisi de) yaşamadan can vermez”

* * *

Biraz da siyaset yaparsak inşá’allah günaha girmeyiz:

Meral ablanın birkaç bacağını kırdığı «Altılı Masa» ikinci kez devrildi. Adam ismiyle müsemmâ. Ağır vurdu masaya. Artık o masa iflah etmez!.

İstanbul Milletvekili ve partinin Genel İdare Kurulu üyesi Yavuz AĞIRALİOĞLU gerçekten de kerli ferli (güçlü, ağır) adammış…

Basın toplantısında Kılıçdaroğlu’nun CB adaylığına ve Masa’daki adayı belirleme yöntemine muhalif olduğunu söyledi.

Söyledi de, bir söyledi pir söyledi mübarek.

“Terör örgütüne sırtını dayamış HDP’nin desteğini nasıl kabul eder, nasıl onları ziyaret eder bu adam? Ben bu işte yokum, istifa ediyorum” dercesine söyledi.

Sabit kademmiş, geri adım da atmadı sözünün arkasında durdu adam. Hayret bu devirde böyle politikacı?

Zengin Türkçe’in pirlerinden biri ve mehter güfteleriyle öne çıkmış ünlü şairimiz Yahyâ Kemal (Beyatlı)’nın «Açık Deniz» şiirindeki “Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan / Rü’yâma girdi her gece bir fâtihâne zan..” mısralarını Bay Kemal’e ithaf ediyorum. Tàbîî ironi olarak, yàni müstehzi, mizahî ve bilâ teşbih…

Zira vaziyet gösteriyor ki, hálâ pişmiş kelle gibi sırıtıp (HDP oylarının ilâvesiyle) “zafer benimdir” edâsına bürünen bay Kemal, Cumhurbaşkanlığının yalnız rü’yâsıyla yetinecek.

Hamiş: CB adayı olan milletvekilli adayı olamayacak!

Pek hikmetli, gani gani atazörlerimiz var. Hemen akla gelmez ama bâzen, meselâ politik hicivler yazarken birkaçı birden aklıma düşer:

“Perşembenin gelişi, Çarşamba’dan belli(dir) ve “Görünen köy kılavuz istemez(miş) gibi..

Şu iki atasözü, «Bay Kemal» türündeki mağlûb-u ḳadîm, politika acemisi, ḳadîm Türkiye yerli ecnebîsi ricâli ikaza memur, gaibden bir ecinni fısıltısı sanki.

Ve gûya diyorlar ki, “Bay Kemal… bu saatten sonra, ne Meral ne Muharrem seni kurtaramaz”. Sayın Erdoğan’ın deyişiyle “By by, Bay Kemal”.

NOT: Sayın Erdoğan’ı; veciz, kafiyeli ve nefis ince mizah yapmış da olsa, «gülegüle»nin İngilizcesini kullandığı için kınıyorum. 25.03.2023

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER