Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Mehmet ÇATAKÇI

MÜSLÜMAN ÜLKELERDE HUKUK NİÇİN TAM İŞLEMİYOR….

Evet sevgili okuyucularım.
Müslüman ülkelere bir bakın hukuk ayaklar altında.
Oysa ki Kuranımız da temel prensip hukuktur.
Günümüzdeki Müslüman ülkelerin hemen hiçbirinde evrensel hukuk normlarına
dayalı bir hukuk sisteminin inşa edilemediği bilinen bir gerçek. Hukukçuların, siyaset
bilimcilerin bu konuda ciddi inceleme ve araştırmaları var. Ama bu çalışmaların
hiçbirinde Müslüman ülkelerde halen yürürlükte olan dört başı mamur bir tek somut
örnek bile yok.
Bugüne kadar pek çok İslam ulamasının “Kur’an Müslümanların
anayasasıdır” benzeri bir retoriği dillendirdiğini biliyoruz. Kuşkusuz bu söylem,
retorikten öte bir anlam ifade etmiyor. Zira biliyoruz ki Kur’an Yüce Yaratıcının, Hz.
Peygamber vasıtasıyla insanlara gönderdiği mesajlar bütünüdür. Yani Kur’an’ın
bütün insanlığa ‘iyi insan’ olma önerileridir. Dolayısıyla Kur’an bir kanun metni
değildir.
Oysa anayasa devletin yapısını, organlarını, bu organların oluşumunu, yetkilerini ve
kurumların birbirleriyle ilişkilerini ‘kuvvetler ayrılığı’ esasına göre düzenleyen ve en
önemlisi de iktidar karşısında bireyin haklarını güvence altına alan kurallar bütünüdür.
Kısacası anayasa devletle ilgili konuları ele alan bir hukuk metnidir.
İktidar heveslerine dini retorik kılıfını giydirerek ne yazık ki sonu despotizme giden
tehlikeli bir geleneği başlattılar.
Maalesef modern dönemde Müslümanlar, yaşadıkları çağı doğru okuyup İslam’ın
adaletle ilgili önerilerini insanlığın ortak mirası olan değerlerle buluşturacak yeni
yorumlar üretemedikleri için gerçek dünyanın dışında kaldılar.
Bu yüzden de günümüzün hemen bütün Müslüman ülkelerinde bir hukuk devleti inşa
edilemediği için hukuksuzluklar, insan hakları ayıpları ve özgürlüklerin giderek daha
da baskılanır hale gelmesi adeta bir rutine dönüşmüş bulunmaktadır.
Ama ne hazindir ki İslam ülkelerindeki iktidarlar, halklarının refahını arttıracak,
özgürlüklerini zenginleştirecek uygulamaları hayata geçiremedikleri halde her gün
kendi günahlarını örtecek ‘hayali düşmanlar’ yaratmakta ve ülkelerindeki
perişanlığın tek suçlusu olarak demokratik dünyayı göstermekte son derece
maharetlidirler. Gerçi sadece Müslüman toplumlar değil, Batı dünyası içinde yer alan
bir takım despotik liderler de iktidarlarını tahkim için yeni düşmanlar icat etmekten
çekinmiyorlar. Mesela Macaristan başbakanı Orban, “Beni seçmezseniz ülkeyi
Müslüman göçmenler istila eder” diye korkutarak seçim kazanıyor.
Unutmayalım ki günümüzün Müslümanları, dinlerinin temel ilkeleriyle çatışmayan,
adil ve demokratik bir devlet arayışından vaz geçerlerse, bugün içinde bulundukları

ve nefes almakta bile güçlük çektikleri otoriter yapılardan kurtulmaları hiçbir zaman
mümkün olmayacaktır.
KAMU MÜHENDİSLERİ İSYANDA
Kamuda çalışan mühendisler haklarının gasp edildiklerini öne sürüyorlar.
Özellikle Orman Mühendisleri sürekli arazide çalıştıklarını belirterek haklarının
bir an önce verilmesini istiyorlar.
Dileriz ki yönetenler bu isyana bir kulak verir bu haksızlık giderilir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER