Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Semih Kıbrıs ( Gazi Üniversitesi Uluslararası İliş

Recep Tayyip Erdoğan DEVRİMCİDİR

Recep Tayyip Erdoğan DEVRİMCİDİR

Değerli okurlarım merhaba.
Malesef GAZZE soykırımı neredeyse 2 aydır devam ediyor.Türkiye’den başka herkes sessiz kalıyor , hatta göz yumuyor, destek bile oluyor.Terörist, eşkiya ,işgalci İtrail SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR, 20 bini geçkin sivili KATLETTİ.( sayılabilen , kayıtlı sayı bu , enkaz altında kalan kişi sayısı belli değil )
Bu SOYKIRIMA ne abd, ne avrupa nede BM engel olmuyor tam tersi açıktan aleni destek veriyor.!Eşkiya İtrail’de aymazlıkla NÜKLEER bombadan bile bahsedebiliyor.Saddam, Kaddafi niye abd tarafindan katledildi…Ukrayna Savaşına ses çıkaran ikiyüzlü abd ve avrupa GAZZE için sessiz. Semih Kıbrıs olarak benim Yetkilerim belli ancak YAZIKLAR OLSUN ,KAHROL İTRAİL vb. diyebiliyorum, Türkiye’mizde yapılan İtrail karşıtı gösterilere bizzat katılarak da somut TEPKİMİ hiç çekinmeden gösteriyorum.

Yazıma hüzünlü günceli hatırlatan bu girizgah ile başladım.
Evet Recep Tayyip Erdoğan küresel devrimcidir. Bunu yaptıklarına bakınca net görüyoruz.21. Yüzyılın Sürprizi ise Türkiye’dir.

Yapılanlara baktığımızda Türkiye, kendisini uzun vadeli bölgesel çalkantılara, olası hareketlenmelere hazırlıyor gibi görünüyor.
Türk muhafazakârlara göre İmparatorluğu yeniden inşa etmek için bittiği yerden başlamak gerekiyor.
Sn.Erdoğan’ın açıklamalarına bakarsak, Türk müesses nizamı, İtrail-Filistin çatışmasını geçici bir alevlenme olarak değil, bir dönüm noktası olarak görüyor.
Türkiye, 100. yıl dönümünü kutlarken Türkiye Cumhuriyetinin banisi Atatürk’ün , içe dönük cumhuriyetinden çok uzakta. Erdoğan’ın Türkiye’si, dünya sahnesinde daha büyük bir rol istiyor. Batı’nın düşüşte olduğuna inanıyor ve kaderinin bağımsız bir yol ve bölgesel liderlik arayışında olduğuna inanıyor.
Sn Recep Tayyip Erdoğan’ın İtrail-Filistin çatışmasına ilişkin hissiyatını anlamak için 1908’de tahttan indirilene kadar 33 yıl boyunca Osmanlı’yı mevcut şartlara göre mükemmel yöneten II. Abdülhamid han’a duyduğu hayranlığa bakmak gerekiyor.
Sn Erdoğan ve Türk muhafazakarlara göre 2.Abdülhamit han Pan-İslamcılığın doğuşunu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı müdahalelerine direnme kapasitesini temsil ediyor.
Pek çok kişi, Abdülhamid’in bir Yahudi komplosu tarafından devrildiğine ve ardından gelen laik Cumhuriyetin Türkiye’nin Müslüman dünyasındaki nüfuzunu engellemek için tasarlandığına inanıyor.

Ankara, Güney’de İtrail ve abd’ye yönelik eleştirilerini artırmaları ve İtrail’e karşı daha sert bir tavır almaları yönünde Arap liderler üzerindeki iç baskıları artırma yeteneğine sahip.
Ankara’nın; İtrail’in Gazze’deki askeri faaliyetlerine yönelik eleştirisinin düzeyi, Müslüman dünyasının diğer bölgelerindeki kamuoyunu etkileyebilir ve İtrail ile bağlarını korumak isteyen Arap liderlerin hesaplarını karmaşıklaştırabilir.
Sn Recep Tayyip Erdoğan’ın Endonezya gibi orta güçlerle , Orta Asya ve Afrika’daki liderlerle kişisel ilişkilerinin Güney’de İtrail karşıtı duyguları pekiştirmesi ve Katil Netanyahu hükümetini daha da yalnızlaştırması çok muhtemel.

Sn.Erdoğan, ülkesinin imparatorluk geçmişindeki görkemli günlerini yeniden canlandırmanın kendi kaderi olduğuna inanıyor ve seçmenler de buna büyük oranda katılıyor. İktidarda kaldığı yirmi yıl boyunca, Türk dış politikasında Osmanlı coğrafyasına öncelik verilmesi gerektiği yönündeki görüşü doğrultusunda Türk nizamını ve Türk toplumunu harekete geçirmeyi başardı.İste esas Devrimcilik budur.

Oldukça büyük bölgesel nüfuzu, sınırlarının ötesinde büyüyen başarılı askeri harekatlarla , Türkiye’nin yaptığı ve yapmadığı şeyler, bölgenin geleceğiyle direk alakalıdır.

Yıllardır İtrail’in ” Vadedilmiş topraklar” adı altında kendilerince sözde Kutsallığa bağlanıp hazırlanan saçma haritada, hedeflerinde Cennet Türkiye’mizin nerdeyse yarısı da var.

Peki ne mi yapmalıyız.? Başta biz olmak üzere aklıselim tüm ülkeler;
İtrailli soykırımcılara, Evanjelistlere ve Mossad üyelerine karşı,
Dünyanın her yerinde harekete geçmeliyiz.
Tüm ülkeler;
Filistin Savaşçıları’na insanî yardımın yani sıra askeri mühimmat ve silah yardımı yapılmalı.

İtrail’e karşı örtülü operasyon kapıları açılmalı.Soykırımcı İtrail’i saldırıdan Savunmaya zorlamalıyız.
Bunları bugün yapmazsanız bu bölgedeki tüm ;
ülkelerin geleceği tehlikeye girecektir.
Coğrafyadaki bir çok ülke savaş alanı olacaktır.
Ama eğer bunu yaparsanız;
Bundan sonraki her savaş, İtrail’in evinde olacak.Böylelikle bölgesel tehdit dize getirilmiş olacak.

Gazze’deki soykırım, İtrail’in istikrarsızlaştırılması sürecini başlatmıştır.!
Bu bir dönüm noktasıdır.
Acilen harekete geçilmelidir.

Saygıdeğer Okurlar
Hoşca kalın
SAĞLIKLA kalın.
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Hukuk Uzmanı Semih Kıbrıs

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER