Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

En bilinmeyen adam…

Bugün 10 Kasım ya, yüzlerce, belki binlerce rezil yalama “Atam sen kalk ben yatam” türü ipe sapa gelmez, hiçbir mesnedi (kaynağı) olmayan şeyler yazacak, konuşacak, asabımızı bozacaklar.

Hele bir de saat 09:05’te gûya ölüm saati (asıl ölüm anı 9 Kasım akşamı saat 8 sularıdır) diyerek acı sirenler 120 desibelin üzerinde inleyecek, gürültü kirliliği yapacaklar.

Köprülerde ve sair otoyollarda araçlar durdurulup dışına çıkılarak ayakta durulacak… hâsıl-ı kelâm tam bir komedya.

Hakkında binlerce kitap, on binlerce makale yazılmış, adına yüzlerce araştırma enstitüsü kurulmuş olan, her yerde caddeleri, meydanları bulunan, on binlerce kuruma adı verilen M. Kemal Paşa Türkiyenin en büyük ve derin bilinmeyenidir.

Birileri, gerçek M. Kemal’i silmişler, yerine hayalî bir Paşa heyulası getirmişlerdir. Onun doğumu, babası, çocukluğu hakkındaki bilgilerin büyük kısmı fabrikedir ve gerçek dışıdır. 1881’de doğmamıştır, daha önce doğmuştur… Doğum yeri Selânik değildir… Ali Rıza bey hakikî babası değildir, üvey babasıdır. Hakkındaki en enteresan bilgiler, Itamar Ben-Avi’nin Kudüs’te basılmış, İbranîce kitabında yazılıdır.

Paşa, Sultan Vahidüddin’in yaveri idi. Sabiha Sultan ile evlenmek, Enver paşa gibi Damad-ı Şehriyarî olmak istemiş, kız bunu kabul etmemiştir. Paşa saraya damat olabilseydi…(Tarih bambaşka cereyan edecek, belki hálâ Osmanlı devleti olacaktık)

Samsuna Padişahın izni, emri ve verdiği para ile gitmiştir. Ankara’da toplanan ilk Büyük Millet Meclisinin, Mustafa Kemal’in de kürsüden beyan ettiği üzere iki gayesi vardı: Birincisi Halifeyi kurtarmak, ikincisi vatanı kurtarmak. Halifeyi kurtarmak önce geliyordu.

İnanmayan Meclis zabıtlarını okusun… M. Kemal hakkında, ABD’de yayınlanan The Forward gazetesinin 28 ocak 1994 tarihli nüshasında Hillel Halkin imzasıyla çıkan yazıdaki vahim iddialara Ankaradaki Türk Tarih Kurumu bir cevap vermemiştir, mutlaka cevap verilmesi gerekir.

Kemalist inkılâbların ikinci babası İsmet Paşa, dıştan Atatürkçü görünürdü ama M. Kemal Paşayı sevmezdi. Zaten günümüzde de bütün Atatürkçüler samimî değildir. Tepelerinde kocaman Atatürk portreleri asılı bulunan İslâmcıların samimî Atatürkçü olduğunu iddia edebilir miyiz?

Cumhurbaşkanı olunca İnönü, Atatürk’ün ev hapsinde tuttuğu Kazım Karabekir Paşayı milletvekili yaptırmış ve Meclisin başına geçirmiştir.

M. Kemal Paşa’nın doktorlarının çoğu Farmasondu. Paşa, Mason localarını kapattırmıştı… Masonların onu samimî bir sevgi ile sevmeleri mümkün değildi. Meşhur hekim (yüksek rütbeli Mason) Mim Kemal, Paşayı tedavi edenlerin başında gelir. Türkiye’nin son doksan yıllık tarihi yazılamaz. M. Kemal’in gizli vasiyeti bile açığa çıkartılamıyor. Nice belgeler imha, nice arşivler tamamen veya kısmen yok edilmiştir.

Atatürkü Koruma Kanunu (5816) yürürlükte olduğu müddetçe netameli konular dile getirilemez. Halk Atatürk’ü seviyor diyorlar, nesiller boyunca halkın büyük kısmının beyinleri yıkanmıştır bunu neden söylemiyorlar?

M. Kemal hakkında enteresan bilgiler edinmek isteyenler, onun yıllarca özel garsonluğunu ve uşaklığını yapmış olan Cemal Granda’nın hatıralarını okumalıdır. Bu hatıraların bazı baskıları sansüre uğramıştır. Ayıklanmamış bir baskısını bulmanızı, satır aralarına kadar okumanızı tavsiye ederim.

(1930’larda Ankaradaki İngiltere Büyükelçiliğinde askerî ataşe) Amstrong’un «The Grey Wolf» kitabını da (orjinalinden) tavsiye ederim. . (Türkçe tercümelerine güvenilmez.)

Atatürkü putlaştıranlar, onu taparcasına sevenler, tabu haline getirenler, Türkiye ile özdeşleştirenlerle objektif ilmî tartışma yapma imkânı yoktur.

Atatürk’ü Koruma Kanunu kaldırılmalı, küfür ve hakaret etmemek şartıyla seviyeli ve ilmî tartışmalara, araştırmalara, müzakerelere yol açılmalıdır. 10.11.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER