Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yücel Can

MARKA

MARKA

Marka…

Marka nedir? Marka bir isim mi, bir benzerlik mi, bir farklılık mı, farkı fark etmek mi, güven mi, yoksa ayrıcalık mı?

Marka savaşlarının yaşandığı günümüz dünyasında marka oluşturmak neden önemlidir?

Markayı değişik tanımlarla ifade etmek mümkündür. Tanım itibarı ile marka; Bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajlarının gibi çizimle görüntülebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.

Markayı oluşturan dört temel vardır. Bunlar: Tatmin, İlişki, Beraberlik ve Hikayedir. Bir marka düşünün ki mal ve hizmeti satın alanın ihtiyacına cevap verebilsin. Alıcının ilgi alanına giren mal ve hizmet ile ilgili çalışma, araştırma ve pazarlama faaliyetlerindeki koşuşturma, hemhal olma, etkileşimde bulunma bir beraberliğin ifadesidir. Doğal olarak bu beraberlik de bir ilişkinin sonucudur. Tabii ki insan yaşamı gibi doğma, büyüme ve gelişme gibi olaylar bütünü sonucu ortaya çıkan bir hikâye mal ve hizmetler için de söz konusudur. Dolayısıyla markaların da bir anatomisi vardır. Aynı zamanda markanın da bir tarihi söz konusudur.

Markada önemli olan strateji yeni doğru bir yol çıkarabilmektir.

Toplumun özellikleri, güzellikleri, inanışları, değer yargılarını yani toplumsal kültürü birleştirebilmek markayı anlamlı kılar. 

Markayı keşfetmek, mal ve hizmeti marka yapabilmek, rakipsiz marka olabilmek rakipsiz marka olabilmek için belki ilk aşamalardan birisidir.

Marka insan hayatında hem aranılır olmuştur. Yani marka hep var olmuştur. Öyle ki yiyeceklerimizi, giyeceklerimizi, beraberliklerimizi, tatillerimizi hep isimler de aramaz mıyız? Kısaca iğneden ipliğe kadar hep markaya önem veririz. Bu anlamda dünyada, ülkemizde ve yaşadığımız yerlerde hep markalar kendisini zihinlere yazdırmamış mı?

Dün Selçuklu ve Osmanlı kültürü ile, sosyal ve sanat yaşamı ile bir markaydı. Bugün Türkiye’miz’ in coğrafyası, iklimi, mekanları bir marka değil mi?

          İstanbul kendisi ve içindekilerle bir marka değil mi?

          Elâzığ, Harput’u, Keban’ı, Hazar’ı ile bir marka değil mi? Yani bizde marka çok.

Marka oluşturmak demek öncelikle o markayı değerli hale getirmek gerekir.

Marka en güçlü olabilmektir. Marka güçtür, marka en güzeli ortaya çıkarabilmektir.

Marka bir değerdir.

           Marka güvendir, güvenmektir.

Marka farkında olabilmektir.

           Marka imajdır, patenttir.

Marka garantidir, tanıtımdır, reklamdır.

           Marka tüketiciye görünmek ve onu esir almaktır.

Marka pazardır.

Marka dünyanın ta öbür ucundan diğer ucuna içecek olarak bağımlılık gibi boğazlarda yer bularak yudumlanmaktır.

Marka binlerce kişinin top koşturanları alkışlamasıdır.

Marka Kâbe-i Muazzama ’da gönülleri rahatlatan desenleri ve Beyaz Sarayın yapısında Elazığ Vişne Mermeri ve vişne rengiyle kıtadan kıtaya selam vermektir.

Ve marka güçtür, güçlü olmaktır.

Başkent Postası

YORUMLAR

2 adet yorum var

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER