Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Faizi 0 (sıfır) yapsak…

Azı haram olanın çoğu da haramdır. Bu İslâmî düstur bir nastır (cahiller için: Sonu Sin harfiyle yazılan Nâs=insàn Sûresi değil). Yàni kesin hüküm mánâsı vardır, sonu sad ile yazılır.

O hâlde bu haram faizi bir puan bir puan indirip de hergün vatandaşı tedirgin etmek yerine kesin bir kararla “faizi sıfır yaptık” deyip velev ki dolar 20 lirayı geçsin, artık şu kur işkencesinden kurtulmak en iyisi olmaz mıydı?

Hayır biliyorum artık bu neredeyse imkânsız oldu. Zira ekonominin çarkları böyle dönmüyor. Gerçekçi bir çözüm değil belki. Zaten yalnızca faiz de değil döviz kurunu azdırıp tepemize çıkaran.

Bu çarklar nasıl dönüyor anlamak için bazı mefhumları iyi kavramak lazım. Malûmâlileri döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise birim ülke parasının meselâ bizim TL’nin (ŧ) diğer bir ülke parası (meselâ Amerikanın doları) karşısındaki fiyatı, değeridir. Ve bu fiyat iki taraflı bir ilişkiyle oluşur. Binaen’aleyh nominal (itibarî) döviz kuru olarak da adlandırılır.

Ülkelerin ekonomilerine bağlı olarak kullandıkları paraların değerleri değişir. Siyasi ve ekonomik istikrar paranın değerini yükseltirken siyasi zayıflıklar, ekonomik kriz, üretimin azlığı, ihracatın değil ithalatın fazla olması gibi nâkıs faktörler paranızın itibarını düşürür, parayı pul yapar.

İşte para birimlerinin değerlerindeki bu iniş çıkış döviz kurunu oluşturur. Döviz kuru ise iki farklı şekilde işler. Alış kuru ve satış kuru.

Döviz kuru; nominal kur, reel kur, çapraz kur ve efektif kur olarak dörde ayrılır. Nominal Kur: Diğer ülkeler tarafından kullanılan yani yabancı paranın millî para birimi karşısındaki değeridir. Reel Kur: Nominal kurların enflasyon oranlarına göre düzenlenmesidir. Millî paranın yabancı para üzerindeki satın alma gücü olarak izah edilebilir.

Çapraz Kur: Yabancı paranın yabancı paraya karşı oluşturduğu kur değeridir. ABD dolarıyla Suudi riyali almak buna misâl verilebilir. Efektif Kur: Diğer ülkelerin kullandığı paraya yàni yabancı paraya efektif denilir.

Canınız sıkılmadıysa devam edelim, zira konu hayli mühim ve güncel:

Ödemeler Dengesi: Ülkelerin zaman içinde gerçekleştirdikleri iktisadî işlemlerin kaydıdır. Bu dengesizlikler aktif döviz kuru politikalarıyla biraz giderilebilirse de, döviz fiyatlarının artmasının veya azalmasının ödemelere etkisi (esasta) ithal ve ihraç edilen malların talep elastikliği ile ilişkilidir. Arz ve taleplerinin kaynağını oluşturan değişimler fevkalâde mühimdir. O yüzden tv reklâmları ve benzeri etkilerle alışverişlerinde israfa yönelen vatandaşlar, yegan yegan (yalnızca ev bütçesine değil) ülkesine de ihanet etmiş olur, taammüden olmasa da.

Gelir Seviyesi: Tarım ve sanayideki üretimlerle ülke gelirleri arttırılmaz, sabit kalır ve ithalat da arttıkça artarsa kur yükselir ve para biriminin değer kaybına yol açar. Diğer ülkeler, ülkenizin gelir düzeyinin üstüne çıkarsa ithalata teşvik başlar ve bu durum ülkeye olan döviz arzını azaltır. Bu doğru olmakla birlikte bizde son zamanlarda gelir düzeyimiz artmasına rağmen, tutumlu olmak yerine, istek ve zevklerimiz israfa meyleden bir grafik çizdi. Bu değişimle ithal mallara yöneldik denge kuru değişti ve döviz talebi arttı. Kur tavan yaptı.

Ülkedeki enflasyon diğer ülkelere oranla yüksek ise, ürettiği ürünler yurt dışına göre daha pahalı olacaktır ve bu ithal mallara olan talebi artıracaktır. Yine paranın değer kaybı söz konusudur. Enflasyon ve paranın değeri arasında ters bir ilişki olduğu söylenebilir. Fakat kur öyle bir noktaya gelir ki Bulgaristan örneğindeki gibi ülkemizi ucuz satan mağazalar gibi görür, malları az bir bahaya yüklenir giderler. Yàni az döviz sokar çok malı adeta hırsız gibi çalırlar. Olan garibanlara ve nihayetinde yine ülkeye olur. Kur kudurur.

Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Faiz oranları ile döviz kurları arasında kısa vadeli fakat sıkı bir ilişki vardır. Uluslararası ticaret ve iç ticaret yapanlar, reel faiz oranının zirvelere çıktığı piyasada ellerindekileri ödünç verme eğiliminde olacaklardır.

Yàni ülkenin reel faiz oranı kısa dönemde diğer ülkelerden fazla olursa, o ülkeye sermaye (döviz) akımı gerçekleşecektir. Yabancı sermaye girişi, ülke para biriminin değer kazanmasını sağlayacaktır. Eğer tam tersi olur reel faiz oranı düşerse, ülkenin para birimi değer kaybedecektir. İşte bugünkü kıyamet buradan kopuyor.

Dün gece saat 22:00’da CB Erdoğan’ın TRT ortak yayınında konuşup “faizi düşürmeye devam edeceğiz, kur-enflasyon-faiz sarmalından ülkeyi çıkaracağız” demesiyle kur roket hızında yükselmeye başladı. USD 14 lirayı gördü ve bugün yine konuşmanın başladığı saatteki 13,3’lere indi.

İşte bu yüzden “faizi radikal bir kararla (bir günde) sıfıra çekin” teklifinde bulunuyorum. Belki yanılıyor olma ihtimalim büyüktür amma, şu andaki durumu göğüsleyen halkımız dolar 25 liraya çıksa onu da atlatır.

Sonra? Sonra it gibi kuyruğunu kıstırır tittir olur gider bu döviz belâsı. İşin uzmanları (hazık ekonomistler) “çok mantıksız ve cahilce bir teklif” diyorlarsa özür diler susarım tek satır daha yazan şerefsizdir. Bendeniz ilme kılıç çekmem, çekenlerden de hiç hazzetmem. 01.12.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER