Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muhsin Akıl

TERÖR KAPIMIZDA! ABD Vites Değiştirecek: Şimdi de Türkiye’ye Karşı IŞİD/DEAŞ’ı Kullanacak!..

ABD, Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG terör örgütüne karşı operasyonlarının devam edeceğine ve Türkiye’nin bu kararından asla vazgeçmeyeceğine inanmaya başladı ve B planına geçti! ABD’nin B Planı, PKK/PYD terör örgütünü gölgede bırakmak (korumak) için Türkiye’nin önüne IŞİD/DEAŞ’ı sürecek!..

IŞİD/DEAŞ’ın kökenini (tarihçesini) çok iyi biliyorum. Yıllar önce Sovyetler Birliği, Afganistan’ı işgal ettiği zaman direnişe geçen Afgan mücahitleri ile yakın diyaloglarım olmuştu. Bunlardan birisi Abdullah Mücahit’ti! Ayrıca Afganistan’da (mücahitlere yardım etmek için) bilfiil savaşan çok yakın arkadaşlarım olan (M.K ve F.T) ile sürekli irtibatlı olduğum için savaşı anbean takip ediyordum. Gerek Gülbeddin Hikmetyar, gerek Burhanettin Rabbani ve gerekse Raşit Dostum ile ilgili çok sıcak bilgiler bana ulaşıyordu.

Daha sonraki yıllarda El Kaide ile ilgili bilgilere de kaynağından çok rahat ulaşabiliyordum. Bilhassa Usame bin Ladin hakkında çok bilgim vardı. Hatta Usame bin Ladin’in ölümüyle ilgili asıl, ‘gerçek bilgiye’ ulaşmıştım! ABD, 2 Mayıs 2011 tarihinde el-Kaide lideri Usame bin Ladin’in Pakistan’daki Abbottabad şehrindeki evine yapmış olduğu operasyonla Usame bin Ladin’i sözde öldürmüştü! Ölüsünü de Umman denizine atmıştı! Bu külli yalandı… Çünkü Usame bin Ladin’in daha öncesinden hastalanıp öldüğünü ve cenazesinin mücahitler tarafından kaldırıldığı ile ilgili videoyu izlemiştim. Yani, Usame bin Ladin önceden ölmüştü.

Fakat ABD/CIA’nın yaptığı operasyonda Usame bin Ladin’in oğlu Halid bin Ladin, kuryesi Abu Ahmed el-Kuveyti, el Kuveyti’nin erkek kardeşi Ebrar ve Ebrar’ın karısı Büşra ölmüşlerdi. Oysaki ölenler içinde Usame bin Ladin yoktu. Ölenlerin içinde Usame bin Ladin olmayınca ABD çıldırmıştı! Sonra gerçeği öğrendi: Usame bin Ladin daha önceden bir hastalıktan dolayı ölmüştü. ABD bu fırsatı kaçırır mıydı?! Ve Usame bin Ladin’in ölümünü bu operasyona bağladı. Güya operasyonda Usame bin Ladin öldürüldü ve ölüsü de denize atılmış oldu! Ben bu olayı yıllar önce Anayurt gazetesinde hem haber yapmıştım hem de köşemde yazmıştım.

Mademki DEAŞ/IŞİD’ten bahsettik. IŞİD/DEAŞ’ın Türkiye’ye yönelik neler yapabileceği konusunda tahminde bulunabilmek için geçmişte neler yaptığını bilmemizde fayda var. Hele bir hafızalarımızı bir yoklayalım ve IŞİD/DEAŞ terör örgütünün kuruluşundan bu yana neler yaptığını bir hatırlayalım.

IŞİD/DEAŞ’ın kökeni/geçmişi, 1980’li yıllarda Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali sonrasında ABD’nin, Sovyet/Rus destekli Afganistan rejimine karşı Pakistan’da radikal İslamcı örgütleri eğitmesi yıllarına kadar uzanır. Yani, IŞİD/DEAŞ’ın inanç/fikir/ideolojik ve düşünce yapısının temeli El Kaide’ye uzanır demek istiyorum.

Ebu Musab ez-Zerkavi, bir süre Afganistan’da El Kaide içinde bulundu. Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesi sonrası Irak’a dönerek yerli ve yabancı radikal İslamcılardan oluşan Tevhit ve Cihat Cemaati’ni kurdu. Örgüt, yerli ve yabancı radikal İslamcıların katılımıyla zaman içinde büyüdü ve genişledi. Örgütün başkenti Bakuba ilan edildi.

Suriye İnsan Hakları Gözleme Örgütü ve CIA raporlarına göre IŞİD/DEAŞ’ın 2014 yılında Irak’ta 20-30 bin, Suriye’de 30-50 bin civarında militanı/savaşçısı olduğu açıklanmıştı. 

2014’te Tanzim Kaide el-Cihad fi Bilard er-Rafideyn ya da Irak’ın el-Kaidesi, sonra birkaç grupla birleşerek Mücahit Şura Meclisi dönemi, 2016’da Ebu Eyüp el Mısri’nin ve 2013’te Ebu Bekir el Bağdadi’nin sözcüsü Adnani’nin Irak İslam Devleti ve Hilafet ilan etmesi…

IŞİD/DEAŞ 2007 Olayları: Bağdat yakınlarında Dora’nın kontrolünün ele geçmesi ve 2000 sivilin öldürülmesi katliamı… Aynı yıl içinde örgütün İslami yönetimin temellerinin atıldığını duyurması ve Ebu Ömer el-Badâdî  ve 10 kişilik yardımcısı tarafından yönetileceğini açıklaması… Ve ABD’nin örgüte karşı yaptığı operasyon sonrası örgütün Bakuba’yı terketmesi…

2009-2010 olaylarında (bombalı saldırılar) binin üzerinde ölü ve yaralı… Irak Merkez Bankası saldırısı ve 18 ölü, 55 yaralı… 2012’de örgüt/IŞİD, Irak’ta gerçekleştirdiği toplam 32 saldırıda toplam 116 kişi öldü, 299 kişi yaralandı.

2013’te Ebu Bekr el Bağdâdî Irak İslam Devleti’nin, Şam İslam Devleti ile birleştiğini ilan etse de El Nusra Cephesi lideri Ebu Muhammed al-Jawlânî böyle birleşmenin sözkonusu olmadığını duyurdu. Bu nedenle de El-Kaide lideri Aymen el Zevâhirî birleşmeye karşı çıkarak iki lideri de uyardı. Yine de Ebu Bekr el-Bağdâdî Zevâhirî’nin uyarılarını dinlemedi. Böylece El Nusra ile Irak ve Şam İslam Devleti örgütlerinin arasında büyük bir uçurum oluştu. 2013 yılında Özgür Suriye Ordusu konvoyu Lazkiye civarında IŞİD tarafından durdurularak komutanı Ebu Bassir El-Ceblâvî öldürülmüştü.

IŞİD, 2013’te Irak’ta Ebu Garip Hapishanesi’ne operasyon düzenleyerek 500 mahkûmu serbest bıraktı. Daha sonra Halep’teki Menaght Hava Üssü’ne saldırdı. Ahrar-el Şam komutanı Ebu Übeyde el Binnişi’yi öldürdü.

2013’te Türk istihbaratı, IŞİD’in Türkiye’ye saldırılar yapacağını öğrendi. Ve ilk saldırı 11 Mayıs 2013’te Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü kamyonla yapıldı. Saldırıda 51 kişi öldü, 140 kişi yaralanmıştı. 2014’te Niğde’nin Ulukışla ilçesinde güvenlik güçlerine yapılan saldırıda 2 asker ve 1 polis şehit olmuştu. IŞİD, 11 Haziran 2014 yılında Irak’ta Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğunu ele geçirdi. 20 Temmuz 2015’te Şanlıurfa ilçesi Şuruç’ta düzenlediği  bombalı saldırıda 34 kişi ölmüş ve 100 kişi yaralanmıştı. 10 Ekim 2015’ta Ankara/Ulus Tren Gar’ında düzenlemiş olduğu bombalı saldırıda 105 kişi hayatını kaybetmiş 500’den fazla kişi de yaralanmıştı.

PKK/PYD’nin Türkiye’deki terör eylemlerinden dolayı IŞİD/DEAŞ yeniden gündeme geldiği için geçmişe gidip IŞİD/DEAŞ’ın asıl kaynağının El Kaide olduğunu hatırlatarak önümüzdeki günlerde ve aylarda Türkiye’ye yönelik IŞİD/DEAŞ saldırılarının başlayabileceği konusuna dikkat çekmek istedim.

PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG terör örgütünün Türkiye’ye yönelik gerçekleştirmiş olduğu Taksim (İstiklal Caddesi) bombalı saldırısından sonra Türkiye’nin Irak ve Suriye operasyonları ABD’yi olağanüstü rahatsız etmişti. O yüzden ABD yine boş durmayacak ve IŞİD/DEAŞ terör örgütünü devreye sokacaktı. Çünkü IŞİD/DEAŞ’ı eğiten, donatan ve her türlü desteği veren gücün ABD olduğuna dair bazı iddialar ortaya atılmıştı. Yani, IŞİD/DEAŞ’ı kimin kurduğuna ve kimin kullanacağına dair söylentiler ve iddiaların ortaya atılması boşuna değildi. Ateş olmayan yerden duman tütmezdi!..

ABD, Suriye’deki rejime karşı muhalif grupları eğitmek ve silahlandırmak için ‘eğit-donat’ projesini faaliyete geçirdiği daha önceden biliniyordu. PKK/PYD’yi öncesinde ‘eğit/donat’ projesi ile destek verdi ve sonrasında da her türlü finans, silah/mühimmat, lojistik, psikolojik vs. destek vererek bugünlere getirdi. Ve yeri geldiği zamanda Türkiye’ye karşı kullanmaktan çekinmedi. Aynen PKK/PYD vermiş olduğu destek gibi şimdi de IŞİT/DEAŞ’a ‘eğit/donat’ projesi ile destek veriyordu.

ABD, IŞİD/DEAŞ’ı Afganistan’daki Taliban güçlerine karşı kullanmak için uzun yıllar eğitti ve donattı. Hatta ABD menşeli Wall Street Journal gazetesi bu konuyla bilgili bir haber yapmıştı. ABD, Afganistan ordusuna askeri ve istihbarat eğitimi verdiği birçok askerin Taliban’a karşı savaşmak için IŞİD/DEAŞ’a katıldığını yazmıştı. Eski ABD Başkanı Donald Tramp bile bir zamanlar yine eski ABD başkanı Barack Obama’yı IŞİD/DEAŞ’I kurmakla itham etmişti.

Yine birkaç yıl önce ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı ve Ulusal Güvenlik Dairesi eski bir çalışanı olan Edxard Snowden, IŞİD/DEAŞ’ın İsrail’in bölgedeki güvenliğini sağlamak amacıyla ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratının ortak çalışmasıyla kurulmuş bir örgüt olduğunu söylemişti. Hatta IŞİD/DEAŞ liderlerinden Ebubekir El Bağdadi’nin MOSSAD tarafından çok özel yetiştirildiğini de iddia etmişti.

IŞİD/DEAŞ, ABD’nin çıkarlarını kontrol etmek için Ortadoğu’da (bilhassa Irak ve Suriye’de) oluşturduğu ve yeri geldiği zaman (karşısında kim olursa olsun) taşeron olarak kullanabileceği bir silahlı güçtü. IŞİD/DEAŞ’ın doğum yeri Suriye. Diğer örgütlere göre farklı bir strateji si vardı. Temeli Selefi inancına dayanan savaşçı bir örgüttü. Bu amaçlar doğrultusunda gücünün bir kısmını Irak’a taşımıştı. 

Türkiye, hem içerde hem de dışarda terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG’ye karşı her türlü önlem/tedbiri alarak Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonların devam edeceği konusundaki kararlılığını Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın ağzından bütün dünyaya duyurmuştu.

PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG gibi şimdi de IŞİD/DEAŞ’tan Türkiye’ye yönelik bombalı eylemler ve suikastlar bekleniyor! IŞİD/DEAŞ’ın Türkiye’yi tehdit etmesi ve kanlı eylemlerini gerçekleştirmesi an meselesi! Çünkü ABD her iki terör örgütünü (PKK/KCK/PYD/YPG/SDG ve IŞİD/DEAŞ) Türkiye’ye karşı kullandığı geçmişten bu yana bilinen bir gerçek. Terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG zaten Türkiye’ye yönelik terör eylemlerini başlattığını geçtiğimiz günlerde İstanbul/Taksim (İstiklal Caddesi) bombalı saldırı eylemiyle duyurmuştu. Şimdi sıra IŞİD/DEAŞ’a gelmişti…

Gerek Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ve gerekse İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yapmış oldukları açıklamalarda terör örgütlerini Türkiye’nin başına bela eden güçlerin sözde dost/müttefik ülkeler olduğunu belirtmişlerdi. Bazen açık ve bazen üstü kapalı olarak bu ülkelerin adını zikretmekte de sakınca görmemişlerdi. Çünkü onlar kendilerini çok iyi biliyorlardı.

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın “Suriye sınırlarıyla ilgili ahitlerimize sadık kaldık. Karşımızdakiler anlaşmanın gereğini yerine getiremiyorsa başımızın çaresine bakma hakkımız doğmuştur. Uçaklarla, toplarla, SİHA’larla yaptığımız operasyonlar sadece başlangıçtır. İstanbul’daki eylemi timsah gözyaşları ile kınayanların gerçek yüzleri hemen arkasından başlattığımız operasyonlara verdikleri tepki ile ortaya çıkmıştır. Suriye’de kontrolleri altındaki bölgelerden ülkemize herhangi bir tehdit gelmeyeceği güvencesi veren güçlerin sözlerini tutamadıkları anlaşılmıştır. Bizim için en uygun olan vakitte karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz.” sözlerinden rahatsız olan ABD ve bazı AB ülkeleri Türkiye’yi uyararak aba altından sopa göstermeye başlamışlardı. Daha açıkçası Türkiye’nin yüzüne gülüyorlar arkasından kuyusunu kazıyorlardı. Yani, Türkiye’ye hem hak veriyorlar hem de tehdit ediyorlardı.

İki ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu IDİŞ/DEAŞ konusunda çok önemli bir açıklama yapmıştı: “IŞİD’in ABD tarafından Türkiye’nin başına salınan bir dert” olduğunu öne sürerek, “Hatırlarsanız Rakka diye bir yer vardı Suriye’de. Rakka DEAŞ’taydı, DEAŞ Rakka’dan çıkacaktı. Nasıl çıkacaktı? Biri müdahale edecekti. Amerika dedi ki PKK/PYD’ye, ‘Sen buraya müdahale et.’. Bir tek kurşun atılmadan DEAŞ Rakka’yı bıraktı. PKK/PYD aldı. Çünkü DEAŞ’ın da sahibi Amerika’dır, PKK/PYD’nin de sahibi Amerika’dır”. Görüldüğü gibi İçişleri Bakın Süleyman Soylu da acı bir gerçeğin içyüzünü aleni/açık bir şekilde açıklamıştı. Hem de isim vererek…

PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG terör örgütü Taksim (İstiklal Caddesi) bombalı saldırısı ile güya Türkiye’yi tehdit etmiş oluyordu! Amaçları Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyine yapacağı operasyonların önüne geçmek! Fakat evdeki hesap pazara uymadı! Tam tersi, Türkiye hem bu bombalı saldırının hesabını sordu hem de terörle mücadeleden asla vazgeçemeyeceğini ı ispatladı. Ayrıca terörün ve terör örgütlerinin kökü kazınıncaya kadar operasyonlara devam edileceğini de bütün dünyaya duyurdu.

Terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG de olduğu gibi şimdi de Türkiye’yi IŞİD/DEAŞ üzerinden tehdit ediyorlar! ABD’ye göre Türkiye’nin terör örgütü PKK/KCK/PYD/YPG ve SDG’ye yönelik operasyonlar IŞİD/DEAŞ’ı güçlendirecekmiş!.. Yani, IŞİD/DEAŞ’ın önünü açacakmış! Bu da ABD için tehlike teşkil ediyormuş. Yahu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da ifade ettiği gibi siz değil misiniz DEAŞ/IŞİD’i Rakka’dan çıkartıp PKK/PYD’ye teslim eden?! Siz değil misiniz PKK/PYD ve IŞİD/DEAŞ’a her türlü desteği veren! Siz değil misiniz Türkiye’ye dost görünüp terör örgütlerini kullanarak düşmanlık yapan! Sizin için ne PKK/PYD  ne de DEAŞ/IŞİD farketmiyor…  Biri geliyor biri gidiyor! Her ikisi de işinize yarıyor! Her iki terör örgütünün de ipleri elinizde. Terör örgütleri PKK/PYD ve IŞİD/DEAŞ’ı isteğiniz her yerde zaten kullanıyorsunuz.

Bütün bunlardan çok iyi anlıyorduk ki PKK/PYD ve IŞİD/DEAŞ terör örgütlerinin perde arkasındaki ABD vites değiştirecek ve bu sefer Türkiye’ye karşı IŞİD/DEAŞ’I kullanacak!..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER